Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu'nda konuşma yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, “Rusya-Ukrayna savaşının başından beri ‘savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz’ teziyle, hem Rus, hem Ukraynalı dostlarımızı masada tutmaya gayret ediyoruz” ifadesini kullandı.
Savaşın, Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabaları artırarak sürdüreceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletlerle birlikte başlattığımız Karadeniz Girişimi’yle, dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürünü sevk edilmesini sağlayarak, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçtik. Şahsi gayretlerimiz neticesinde girişim 3 kez uzatıldı. Ancak girişimin 17 Temmuz itibarıyla çıkmaza girmesi, dünyayı yeni bir krizle yüz yüze bıraktı.”
Küresel açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan coğrafyalara uzanan bu insani köprünün bir şekilde idamesi için temaslarının sürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öncelikle 1 milyon tahılın Afrika ülkelerine sevkini öngören planı, bu bakımdan önemsiyoruz. Amacımız, çevremizdeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barışına ve refahına mümkün olan en büyük katkıyı sunmaktır” şeklinde konuştu.
“BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN İNSANİ YARDIM OPERASYONUNUN KESİNTİYE UĞRAMASI, TALİHSİZ BİR GELİŞMEDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13. yılına giren Suriye’deki insani trajedinin, köken ve inanç fark etmeksizin, bölgedeki herkesin hayat şartlarını daha da zorlaştırdığını aktardı.
“Suriye’nin hem siyasi birliğini, hem sosyal bütünlüğünü, hem de ekonomik yapısını tehdit eden gelişmelere karşı ilkeli, yapıcı ve adil tutum ortaya koyan yegâne ülke durumundayız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güneyimizdeki krizin, halkın meşru beklentilerini karşılayacak kapsamlı, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümle sona erdirilmesi, giderek daha önemli hâle geliyor. Ülkemizde 14 milyon insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin yıkıcı etkisi Suriye’de de kendini göstermiştir. Özellikle kuzeybatı Suriye’de, zaten sıkıntılı olan insani durum, daha da kötüleşmiştir. Tam da böyle bir dönemde, Birleşmiş Milletler’in bölgedeki sınır ötesi insani yardım operasyonunun kesintiye uğraması, talihsiz bir gelişmedir” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak, Suriye’nin kuzeyinde zor şartlarda hayat mücadelesi veren dört milyonu aşkın insanı, elbette kaderine terk etmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sınırlarımız ötesinde inşasına öncülük ettiğimiz konutlar tamamlandıkça, sığınmacıların buralara geri dönüşü hızlanacaktır. Ancak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği konusundaki en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen destektir. Bir yandan PKK-PYD terör örgütünün, diğer yandan mezhep ayrışması üzerinden organize edilen radikal grupların cenderesi altında bunalan Suriye halkı, isyan noktasına gelmiştir.”