Hava Durumu

#Bursa

Haberin Analizi - Bursa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye’de 43 yıldır yaşananlar unutulmamalı Haber

Türkiye’de 43 yıldır yaşananlar unutulmamalı

Şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadıkları acıları, yüreklerindeyanan ateşi anlatmanın bir tarifi olmadığını ifade eden Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Sarıkamış’ta, 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78 Bin şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık.Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Mehmet Akif’in; sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı dizelerini hatırlayalım” dedi.  Türkiye’nin son 43 yılda yaşadıklarını, verilen şehitler ile gazileri konuşalım diyerek sözlerini devam ettiren Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit Polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve AybükeYalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var! Kundakta katledilen bebeklerimizi, binlerce şehit ve askerimizi, şehit olan öğretmen, korucu, imam, savcı ve birçok vatandaşımızı hatırlayalım” dedi.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Samsun’da ifade ettiği, “şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık” ifadelerine atıfta bulunan Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; Şehit aileleri ve Gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir. Bizleri kardeşi mesafesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ‘şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık’ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok” diyerek açıklamasını tamamladı. Asil milletimiz, kıymetli vatandaşlarımız, değerli basın mensupları, öncelikle Sarıkamış’ta, 110 yıl önce "beyaz ölüm"ün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.  Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok. Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela. Mehmet Akif’in; "sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerini hatırlayalım.  Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.  Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, Şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk onu konuşalım mesela.  Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var!  Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde "çözüm süreci" nikonuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi… Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım.  Ya da eli kanlı bebek katilinin meclis’e davet edilir edilmez, “tek anladığımız dil bu” dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım.  Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız.  Terörle mücadelede verdiğimiz 7.100 ‘ü asker,  900’ü polis,  1.500’ü korucu,  200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi;  40’a yakın kundakta katledilen bebekleri,  5.000 sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık.  Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır.  Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir.  Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır.  Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur.  İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir,  Bizleri kardeşi mesabesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ”şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık “ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir.  Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok.

Bursa  Yıldırım'da ‘dönüşüm muhteşem olacak’ Haber

Bursa Yıldırım'da ‘dönüşüm muhteşem olacak’

BURSA (İGFA) - Mimarsinan 8019 ada 1 parsel kentsel dönüşüm proje alanı üzerinde bulunan 13 bina, 32 bağımsız bölüm, 33 hak sahibi ile yüzde 100 uzlaşı ile yıkılan konutlar yerine zemin üstü 5 kat olacak şekilde 3 blok inşa edildi. Toplam 131 konutun yer aldığı projede; 2 bin 118 metrekare işyeri, 600 metrekare park alanı ve 110 araçlık otopark bulunuyor. “YAŞAMI DÖNÜŞTÜRÜYORUZ” Yıldırım’ın dört bir yanında sadece binaları değil yaşamı değiştirecek önemli kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, insanlara güvenli konutlardan oluşan, sosyal donatı alanlarıyla desteklenmiş, gelişmiş ulaşım ağına sahip yaşam alanları oluşturmak için Yıldırım'ın farklı noktalarında bölgeye model olacak kentsel dönüşüm projeleri uyguladıklarının altını çizdi. Vatandaşların tamamı ile uzlaşma sağlanan projenin domino etkisi ile bölgenin dönüşümüne hız kazandıracağını kaydeden Başkan Oktay Yılmaz, “İlçe sınırlarımızda yaklaşık 500 bin metrekarelik alanda kamunun da desteklediği çalışmalarla 26 kentsel dönüşüm projemiz var. Projelendirme çalışmalarını sürdürdüğümüz çalışmalar var. Yıldırım gibi büyük bir kentte kentsel dönüşüm çalışmalarının yalnızca belediye eliyle yürütülmesi pek mümkün değil. Hemşehrilerimizin ve özel sektörün dönüşüm çalışmalarına katılması büyük önem arz ediyor. Kamuyla, özel sektör eliyle ve hemşehrilerimizin desteğiyle kentsel dönüşüm projelerimizi yalnızca bu projelerle değil, gönüllülük ile tüm ilçemizde gerçekleştireceğiz. İnşallah bu dönem içerisinde Yıldırım’da 30 bin konutu dönüştürmeyi hedefliyoruz. Dirençli şehirleşmesiyle parlayan bir Yıldırım inşa etmek için büyük hedef, büyük değişim, büyük dönüşüm diyoruz. Yıldırım için büyük düşünüyor, büyük dönüşüyoruz” dedi.

Bursa Osmangazi’de kadın ve kadın hakları konuşuldu Haber

Bursa Osmangazi’de kadın ve kadın hakları konuşuldu

BURSA (İGFA) - Panelde gazeteci Şeyda Gümüş moderatörlüğünde Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı” panelinde CHP Bursa Milletvekili NurhayatAltaca Kayışoğlu, CHP 25 ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi ve CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Melda Okur, konuşmacı olarak katılarak kadının toplumda, yaşamda ve siyasetteki yerine değinerek haklarını konuştu. Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 90’ıncı yıl dönümünde düzenlenen panele Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sinan Nergiz, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir ve Osmangazili kadınlar katıldı. "ATATÜRK, TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKINI AVRUPA'DAN ÖNCE VERDİ" Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 90’ıncı yıl dönümünde olduklarını ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Kadınların elde ettiği kazanımları anlatmak ve dünyada Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, sayesinde İsviçre’den 36, Fransa’dan 11, ve Belçika’dan da 14 yıl önce Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Bugün muasır medeniyetler dediğimiz Batılı gelişmiş ülkelerin bir çoğu Türkiye Cumhuriyeti’nden çok sonra kadınlara seçme seçilme hakkı verdi. O zaman Halide Edip Adıvar gibi önder kadınların mücadelesiyle bu hakkı kadınlar elde etti. Biz çok önce 90 yıl önce öne geçtiğimiz muasır medeniyetlerden maalesef kadın konusuna geldiğimizde çok gerilere düştük. Son sıralara düştük, bazı konularda da ilk sıradayız. Kadın cinayetleri, kadına şiddet, baskı, taciz ve diğer olaylarda maalesef ilk sıralardayız. Atatürk’ün bize bıraktığı mirasın önemini kavramak özellikle kadınların daha çok haklarını savunmaları, eşit bireyler olarak yaşamlarına devam edebilmeleri için de mücadelelerinin devam etmesi gerekiyor. Umarım ülkemizde 90 yıl önce elde edilen kazanımların bugün daha da ilerisine gidebiliriz. Bunu yapabilecek irade, güç ve azim yine kadınların elinde. Kadınlar haklarını daha çok savunursa erkeklerden bu hakları alırlar daha çok eşitleyici bir sürece gideriz” dedi. “BUGÜN VERECEĞİMİZ MESAJLAR TOPLUM VE KADINLAR ÇOK ÖNEMLİ” Dünyanın sürdürebilir kalkınma hedeflerine ait 17 hedefe ulaşmasında temel adımın kadın ve kız çocuklarının maruz kaldığı cinsiyete dayalı eşitsizliğin önlenmesi olduğunun altını çizen Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Dilek Üzümcüler de, "Bu kapsamda yerel yönetimlere kadrolarında eşit temsili sağlamak ve hizmetlerini sunarken kadınların duyma rolü düşmektedir. Ulusalda, mecliste cinsiyet eşitliğini sağlamak siyasi partilerin hedefi olmalı. Ayrıca mecliste var olan kadın hem cinslerimizin de özellikle kadının ve çocuk haklarında bir olmaları ve dayanışmamaları ülkemizin, dünyanın geleceği için göz ardı edilemez. Bugün vereceğim mesajların toplum ve kadınlar için ne kadar önemli olduğunu bilinmesini isteriz” ifadelerini kullandı.  “ERKEKLERİN AĞIRLIKLI OLDUĞU BİR SİSTEM İÇİNDEYİZ” CHP Bursa Milletvekili NurhayatAltaca Kayışoğlu ise yaptığı konuşmada, “O kadar erkek egemen bir dünya ki, sadece siyaset değil bütün kurumlarda özel sektör de dahil olmak üzere erkeklerin ağırlıklı olduğu bir sistem içindeyiz. Topyekûn erkekleri ve  kadınları işin içine katarak temsil hakkını kadınların nüfusa oranla seçilme hakkını algı olarak yerleştirmemiz gerekiyor. Kadın hakları konusunda geriye gidiyoruz. Bir çok batı ülkesinden önce Türk kadınına seçme seçilme hakkı verildi. Ben köy gibi bir kasabada doğdum. 8 çocuklu bir ailenin son çocuğuyum ve milletvekiliyim, bugün Cumhuriyet, bu haklar ve demokrasi sayesinde bunlara sahip oldum. Bunlara çok fazla sahip çıkmamız gerektiğini farkındayız ve biliyoruz. Sahip çıkmaya da devam edeceğiz. Buna sadece seçilmişler değil, toplumun herkesimi, her birimiz bulunduğunuz her yerde bu farkındalığı oluşturup bilinci aşılamamız gerekiyor. Hepimize çok büyük görev düşüyor. Sadece kadınlar değil erkeklerde bu konuda üzerine düşeni yapsınlar diyorum” şeklinde konuştu. “KADIN KADININ DOSTU VE UMUDUDUR” Kadınların önlerine engel konulmayan alanlarda başarıları sonsuz olduğunu belirten CHP 25 ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi de, “Şöyle bir algının oluşmuş olmasını doğru bulmuyorum. Sanki siyaset, bürokrasi,  akademi ve şirketlerde kadınlar sanki bir birinin dostu değilmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Ben buna katılmıyorum. Kadın kadının dostu ve umududur. Elbette ki bazıları arasında bazı şeyler olabilir ama erkekler arasında daha çok sanki. Kadınların yüzde 1 ve 2’siymiş azınlıkmış da kendi aralarında arada sırada kavga ederler onun için onlara bu görevleri vermeyelim algısı oluşturulmaya çalışıyor. Halbuki biz nüfusun yarısından fazlasıyız. Kadınların önlerine engel konulmayan alanlarda başarıları sonsuz. Önü kesilmeyen toplumsal ve ailesel baskılarla önü kesilmeyen kadınların yapabilecekleri ortada” diye konuştu. "TÜRKİYE’DEKİ İKTİDARI EN ZORLAYAN HAREKET KADIN HAREKETİDİR" Tarım alanında çalışan üretici kadınların iş hayatında yokmuş gibi davranıldığını aktaran CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Melda Okur da, “5 Aralık'ta kadınlara bir hak verilmenin ötesinde aydınlanmadan itibaren Türkiye’deki kadın hareketinin söke söke aldığı bir haktır. Mustafa Kemal Atatürk vizyoner bir kişidir, artık bu hakkın teslimi gerektiğini görmüştür. Bugün Türkiye’deki iktidarı en zorlayan hareket kadın hareketidir. Kadınlar sokaklara indiği andan itibaren bir titriyorlar, kadın hareketi kadınların haklarını sahip çıkma konusunda diğer alanlara bakıldığında bir hayli güçlüler. Bu hakları alıp alamamaları duruma göre değişiyor. Ama bir şekilde pek çok yasada geri adım atıldıysa mecliste o kadın hareketinin mücadelesiyle atıldı. Hakikaten takdire şayan gençlikle birlikte güçlenen tecrübeyle değerlenen bir kadın hareketi canlı bir şekilde devam ediyor. Tarım alanında çalışan üretici kadınlar iş hayatında yok muş gibi davranılıyor. Kadına dair sağlıkla ilgili konular genelde bir geri planda doğum, cinsiyet ve cinsellikle bir araya getirilerek örtülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir ped verme hikayesi kıyameti kopardı” ifadelerini kullandı Panelin ardından Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, konuşmacılara teşekkür plaketi takdim etti.

Bursalılar 2025'i eski Atatürk Stadyumu alanında karşılayacak Haber

Bursalılar 2025'i eski Atatürk Stadyumu alanında karşılayacak

BURSA (İGFA) - Vatandaşların huzur ve güven içerisinde 2025’i karşılayabilmeleri için Bursa Kültür AŞ. ve ilgili birimleriyle hazırlıklarını sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, yeni yılın büyük bir coşkuyla karşılanması için Eski Atatürk Stadyumu alanında ‘Bursa Yeni Yıl Meydanı’nı oluşturuyor. Yeni Yıl Meydanı, 13-31 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek olan birbirinden eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yapacak. Ziyaretçilere eğlenceli ve nostaljik anlar yaşatacak olan meydanda, atlı karınca, tren, buz pisti, yeni yıl süslemeleri, çocuklar için etkinlik alanları, fotoğraf çekim köşeleri, yeme-içme alanları, alışveriş stantları, atölyeler, konserler ve yapay kar yağışı gibi birçok aktivite yer alacak. Her yaştan vatandaşın keyifli vakit geçireceği Yeni Yıl Meydanı’nda, açık hava buz pisti de kurulacak. Bursalıların yeni yılın büyüleyici atmosferini doyasıya yaşayacağı Yeni Yıl Meydanı, her yaşa hitap eden yiyecek ve içecek stantlarıyla hem eğlenceyi hem de lezzeti bir arada sunacak. Kestane, sıcak çikolata, sahlep ve daha birçok lezzetli atıştırmalık Bursalılarla buluşacak. Ziyaretçilerin anılarını ölümsüzleştirebilmeleri için etkileyici süslemelerle birbirinden özel fotoğraf çekilme alanları da hazırlanacak. Ayrıca hediyelik eşya, takı, dekorasyon gibi ürünlerin satışa sunulacağı alışveriş stantları da yer alacak. Sahne performansları, gösteriler, atölyeler, konserler, DJ performansları ve çok daha fazlası ‘Bursa Yeni Yıl Meydanı’ndaki yerini alacak. Alanda incelemelerde bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Bozbey, “Yeni yıl coşkumuzu Bursa Yeni Yıl Meydanı’nda yaşayacağız. 13-31 Aralık tarihlerinde gerçekleştireceğimiz birbirinden eğlenceli etkinlik ve sahne performanslarıyla, yeni yıl heyecanımızı Bursalılarla paylaşacağız. Tüm hemşehrilerimizi Yeni Yıl Meydanı’mıza davet ediyorum” dedi.

Marmarabirlik'in yeni ödeme belli oldu... Zeytin üreticisine üçüncü dilim ödemeler 6 Aralık'ta Haber

Marmarabirlik'in yeni ödeme belli oldu... Zeytin üreticisine üçüncü dilim ödemeler 6 Aralık'ta

BURSA (İGFA) - 2024/2025 ürün alım kampanyasına Ekim’de başlayan Marmarabirlik, bugüne kadar 40 bin ton ürün alımı gerçekleştirdi. Ortaklara 16 Kasım-29 Kasım tarihleri arasında teslim ettiği ürün bedellerinin yüzde 50’sinin karşılığı olarak 6 Aralık 2024 Cuma günü 445 milyon TL ödeme yapmayı planlayan Marmarabirlik, ortakların saat 00.00’dan itibaren üçüncü dilim ödemelerini Ziraat Bankası ATM’lerinden alabileceğini, bu ödeme ile birlikte ortaklara toplam 882 milyon TL ödemenin yapılmış olacağını duyurdu. ÜRETİCİ ELİNDEKİ ÜRÜNE SAHİP ÇIKMALI Ürün alımları hakkında açıklamada bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Marmarabirlik’in faaliyet alanı olan kooperatif bölgesinde 379 bin ton rekolte olduğunu, bu miktarın tamamını almasının ne fiziki ne de mali olarak mümkün olmadığını belirtti. 2025 yılında arz talep dengesinin değişeceğini ve ürünün az olacağını ifade eden Başkan Hidamet Asa, “Şu anda arz fazla, talep ise az. Daha sonra arz düşeceği için talep aynı kalsa bile fiyatlar normale dönecektir. Bu yüzden üreticimiz elindeki ürüne sahip çıksın” ifadelerini kullandı. Marmarabirlik’in 60 bin ton ile tarihinin en yüksek alım miktarı olsa da özellikle Bursa Bölgesi’nde geçtiğimiz yılın üç katı ürün olduğunu belirten Başkan Asa, bu ürünü Marmarabirlik’in tek başına kaldırmasının mümkün olmadığını söyledi. Uzun vadede sofralık zeytinin havuzdan talep göreceğini ifade eden Asa, “Sofralık zeytin rekoltesinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde Marmarabirlik’in görevi önce kendini, kooperatiflerini ve ortaklarını korumaktır. Aynı zamanda ortağının ürününü satmak en iyi şekilde değerlendirmek ve bir sonraki ürün alım dönemine hazırlanmaktır” dedi.  İlk hasat dönemi başladığında üreticinin tercihinin yağlık zeytin olduğunu bildiren Hidamet Asa, şu andaki teslimatların sofralığa doğru yönelmiş olmasının sevindirici olduğunu kaydederek, "Bu da üreticimiz açısından fiyat ortalamasının yukarı yönde artışını sağlayacaktır. Serbest piyasadaki ürünün ortalama fiyatı düşük seviyede. Üretimde devamlılığın sağlanması için üreticinin emeğinin ve alın terinin korunması gerekir. Burada tüccara da görev düşüyor. Marmarabirlik’te 270 dane ürünün avans fiyatı 70 TL iken serbest piyasada 45 TL’ye almak istenmesini doğru bulmuyoruz” diye konuştu.  Şu anda teslimat miktarı konusunda yaşanan sıkıntılar ile ilgili bilgiler aktaran Başkan Hidamet Asa, "Bu sıkıntıların temeli ortakların rekolte beyanı verdikleri dönemde ana taahhüt miktarına kadar rekolte beyanı yazdırmış olmalarıdır. Marmarabirlik alım miktarıyla, rekolte beyanı arasındaki fark büyüdükçe, kota uygulaması kaçınılmaz oluyor. Rekolte beyanı 100 bin ton yerine 80 bin ton gelmiş olsaydı kota uygulaması olmazdı.  Önümüzdeki yıllarda ortalama verilebilecek ürün miktarı kadar rekolte beyanı verilmesinin önemli olduğunu belirtmek isterim" diye konuştu.

LÖSEV’in gönüllü ordusu umudu büyütmeye devam ediyor Haber

LÖSEV’in gönüllü ordusu umudu büyütmeye devam ediyor

BURSA (İGFA) - LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, 26 yıldır Türkiye genelinde 95 binden fazla lösemi kanser hastasına ve ailelerine maddi-manevi destekler iletirken çocukları yaşama bağlıyor. Bu denli önemli ve kutsal görevi, bir sivil toplum kuruluşu olarak, tamamen gönüllü kişiler ve hayırsever Türk halkının destekleri ile gerçekleştiriyor. Bu anlamlı çabalar lösemi ve kanser ile mücadele eden çocukların yüzünde birer gülümseme, tedavilerinde hızlı ilerlemeler olarak yansıyor.  Her yıl 5 Aralık, gönüllü çalışmaları ve faydalarını duyurmak, gönüllülük bilincini arttırmak amacıyla Dünya Gönüllüler Günü olarak kutlanıyor. LÖSEV tarafından bu yıl Dünya Gönüllüler Günü kapsamında Bursa Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’ nde düzenlenenetkinliğe 150 LÖSEV gönüllüsü katıldı. Gönüllüler canlı müzik ve LÖSEV’de Gönüllülük oturumu ile birlikte keyifli dakikalar geçirdi. Etkinliğe katılan ve konuşmalarıyla katkı veren Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Bursa Şubesi Başkan Yardımcısı Mesut Ersezer, yaptığı konuşmada etkinliğin düzenlendiği Lösemili Çocuklar Köy Enstitüsü özelinde köy enstitülerinin anlam ve önemine dikkat çekti. Ersezer, Lösemili Çocuklar Köy Enstitüsü’nün dayanışma, eğitim ve üretim ilkelerini yaşatması yolunda önemli bir adım olduğuna değindi. Bu tür projelerin bireylerin güçlenmesine, toplumsal dayanışmanın artmasına ve ortak değerler etrafında bir araya gelinmesine katkı sağladığını belirten Ersezer, çocuklar için umut dolu bir geleceğin ancak bu tür girişimlerle mümkün olabileceğini vurguladı. Etkinlik, basın, kurum, projeler gibi çeşitli dallarda destek veren gönüllülere teşekkür belgelerinin takdim edildiği buluşmada,LÖSEV Bursa İl Koordinatörü Aslı Metin Sakarya verdiği demeçte şunları kaydetti:  “LÖSEV olarak 26 yıldır lösemili çocuklar ve kanser hastaları için yılmadan mücadele ediyoruz. Bu süreçte en büyük gücümüz gönüllülerimizin özverili çalışmaları ve desteği oldu. Her yaştan, her meslekten insan, kendi yetenek ve birikimiyle bu aileye katkı sağlıyor. Onların çabaları, hem çocuklarımızın iyileşme sürecini hızlandırıyor hem de toplumda dayanışma bilincini güçlendiriyor. Atatürk’ün de dediği gibi, asıl ihtiyacımız olan şey çalışkan olmak. Gönüllülük küçük bir adımla başlar, ama etkisi dalga dalga büyüyerek bir toplumun yaralarını sarar. Biz, el ele verdiğimiz bu yolda daha güçlü bir geleceği birlikte inşa ediyoruz” Etkinlikte konuşan 14 yıllık gönüllü Nilgün Can, LÖSEV’le tanışma hikâyesini ve gönüllülüğün hayatına kattıklarını anlattı. LÖSEV gönüllüsü olarak burada olmak bana tarif edilemez bir mutluluk ve gurur veriyor diyen Can, “Bir çocuğun gözlerindeki ışığı, bir ailenin umutla dolan yüreğini görmek her şeye değer. Biz gönüllüler olarak elimizden geldiğince çocukların hayatlarına dokunmaya, onların yanında olmaya çalışıyoruz. Burada çalışırken fark ettim ki; küçük bir desteğin bile ne kadar büyük değişimlere yol açabileceğini görmek insanın inancını tazeliyor. Atatürk’ün de dediği gibi, çalışkan olmak her şeyin başlangıcı. Çalıştıkça büyüyen bu dayanışma zinciri, çocuklarımızın ve ailelerimizin yarınlarını güzelleştiriyor. Gönüllülük, bir kişiden başlar ama bir ülkeye umut olur.” diyerek konuştu.  Gönüllülerini Türkiye’nin Dört Bir Yanında Kucaklıyor : “Sen Varsan Biz Varız”  LÖSEV irtibat ofislerinin bulunduğu illerdeki gönüllülerini de unutmadı. Buluşmalar ve çeşitli etkinliklerle gönüllülere teşekkür edildi. Türkiye’de gönüllülüğün öneminin vurgulandığı seminerler dizisi gerçekleştirildi. Seminerlerde LÖSEV’in yıllardır emek veren gönüllüleri kendi gönüllülük motivasyonlarını ve hikâyelerini paylaştı. Türkiye genelinde 7 milyondan fazla gönüllüsüyle en çok gönüllü üyeye sahip STK olan LÖSEV herkesi gönüllü olmaya davet ediyor. İlkokuldan üniversiteye kurumlardan emeklilere kadar LÖSEV’de herkesin lösemi ve kanser ile mücadele eden çocukları yaşama bağlamak için yapabileceği bir şeyler var. LÖSEV, destek olmak isteyen her yaştan gönüllü için farklı projeler sunuyor. LÖSEV’e gönüllü olmak çok kolay. www.losev.org.tr adresinden gönüllü kayıt formu doldurulabileceği gibi 0312 447 0660 numaralı telefondan da kayıt olunabiliyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.