Buü Haberleri - Son Dakika Buü Haber Güncel Gelişmeler

BUÜ, Sözal Kimya ile Üniversite-Sanayi iş birliği protokolü imzaladı

BUÜ, özellikle özel sektör temsilcileriyle nitelikli çalışmalar üretebilmek adına faaliyetlerine devam ediyor. Bu kapsamda, tekstil sektöründe hizmet veren Sözal Kimya firmasıyla özel bir protokole imza attı. Protokol kapsamında, araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi, akademik ve kültürel değişim programlarının hazırlanmasını içeren sözleşmeye BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile Sözal Kimya Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Sözal imza attı. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, törende yaptığı konuşmada, üniversite-sanayi iş birliğine büyük bir önem verdiklerini vurgulayarak, Bursa gibi güçlü bir sanayi altyapısına sahip bir şehirde bilimsel çalışmaların önemine değindi. Şirket Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Sözal ise 2007 yılından itibaren Bursa’da tekstil boyaları alanında faaliyet yürüttüklerini aktararak, Ar-Ge merkezi bünyesinde gerçekleştirdikleri projelerle ülkemize katma değer sağladıklarını belirtti. İmza törenine, BUÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Kara, akademisyenler ve firma yöneticileri de katıldı.

BUÜ’lü akademisyenlerden akciğer kanserine yönelik özel proje

BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferda Arı’nın yürütücülüğünü yaptığı ve 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında destek almaya hak kazanan “Ölümden Yaşama Uzanan Yol: Anastazis Mekanizmasının Akciğer Kanserindeki Rolü ve Moleküler Biyobelirteçlerin Aydınlatılması” başlıklı projenin tanıtım toplantısı gerçekleşti. Toplantıya BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman, proje ekibi, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Fakülte binasında düzenlenen toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Araştırma Üniversitesi misyonu içerisinde önem verdikleri başlıca konunun nitelikli proje üretilmesi olduğunun altını çizdi. Destek alan çalışmaların akademik performans ve bilimsel değer noktasında üniversiteye değerli katkıları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Böylesi özel projeler, yer aldığımız araştırma üniversiteleri liginde bizi daha üst seviyelere taşımaya destek olacaktır. Proje konusunun da daha önce ele alınmamış olması ve nihayetinde sonuçlarının da bilimsel anlamda ses getirecek olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Başta Prof. Dr. Ferda Arı hocamıza ve ekibine emeklerinden ötürü teşekkür ediyoruz. Böylesi değerli projelerin sayısının artmasını istiyoruz. Yönetim olarak destek vermeye çalışıyoruz. Desteklerimizin de artarak devam edeceğini her seferinde dile getiriyoruz. Akademisyenlerimize bu anlamda çok güveniyoruz. Proje sayılarımızın artacağına, katma değerli sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz. Bugün dinlediğimiz akciğer kanserine yönelik yürütülecek olan çalışmanın da hepimize hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu. Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ferda Arı ise, “Temel ve klinik bilimlerden araştırmacıların disiplinler arası iş birlikleriyle yürütülecek olan projemizde, akciğer kanserinde ölmekte olan kanser hücrelerinin anastazis mekanizması ile nasıl tekrar yaşama döndükleri araştırılacaktır. Proje çalışmamızda anastazis mekanizması grubumuz tarafından özel biyosensörler ile hücresel boyutta takip edilecektir. İn-vivo hayvan modellerinde hücresel seviyede takip yapılarak anastazis mekanizması literatürde ilk defa canlı hayvan modellerinde araştırılacaktır. Bu sayede klinik öncesi kanıtların ortaya konmasıyla akciğer kanserinde tedavi sonrası bir hücrenin ölümden kaçarak tekrar nasıl yaşama doğru dönebildiğinin moleküler temelleri aydınlatılacaktır. Böylece, belirlenecek biyobelirteçler sayesinde tedaviye yönelik yeni hedefler ortaya konabilecektir” DEDİ. Tanıtım toplantısının ardından proje kapsamında alınan desteklerle hazırlanan ’Organoid Modelleme Laboratuvarı’nın açılışı gerçekleştirildi. 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı çerçevesinde kabul edilen proje, BUÜ Moleküler Kanser Araştırma Laboratuvarı’nda (BUMKAL) görev yapan güçlü bir akademik ekip tarafından sürdürülecek. Prof. Dr. Ferda Arı yürütücüsü olduğu çalışmada Moleküler Biyoloji doktora öğrencisi Oğuzhan Akgün ve MSc. Halime Akgün, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğr. Ü. Elif Ertürk görev alıyor. Multidisipliner bir çalışmanın yürütüleceği projede BUÜ Tıp Fakültesi İmmunoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Ü. Didem Yöyen Ermiş, Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Özgür Özyiğit, Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Gıyaseddin Özcan da araştırmacı olarak yer alacak.

Türkiye’deki ilk Özbek Dili ve Kültürü Merkezi BUÜ’de açıldı

Özbekistan’ın önde gelen devlet üniversiteleri arasında yer alan Ali ŞirNevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi, Türkiye’de ilk kez Özbek dili ve kültürü hakkında çalışmalar yürütecek bir merkez açtı. BUÜ Görükle Kampüsü’ndeki Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) içerisinde yer alacak olan Ali ŞirNevai Özbek Dili ve Kültürü Merkezi’nin açılış törenine Ali ŞirNevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi Rektörü Ordinaryüs Prof. Shuhrat Sirojiddinov, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Türkiye Özbekistan Büyükelçiliği Siyasi İşler Daire Başkanı Avazbek Hojimetov, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Daire Başkanı İsmet Çördük, Özbekistan Fahri Konsolosu Ali Baklan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Törende konuşan Ali ŞirNevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi Rektörü Ordinaryüs Prof. ShuhratSirojiddinov, Türk kültürünün kadim merkezlerinden biri olan Bursa’da ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tarihi bir güne tanıklık etmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını söyledi. Ali ŞirNevai’nin Türk dünyası açısından son derece değerli ve saygın bir kişilik olduğunu vurgulayan Ordinaryüs Prof. ShuhratSirojiddinov; “Bugün açılan merkezin Ali ŞirNevai’nin hayalini kurduğu Türk halklarının birlik olması fikrinin bir tezahürü olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu merkez, iki büyük halk olan Özbeklerin ve Türklerin tarihinin, dilinin ve edebiyatının ve sanatının ortaklığını anlatan özel bir yer olacaktır. Burada Türk kardeşlerimizin ve Türk gençlerinin Özbekistan’ın tarihi, bugünü ve geleceği hakkında geniş bilgi edinmeleri için her türlü imkân oluşturulacaktır. Burası araştırma yapan genç bilim insanları için de önemli bir kaynak merkezi olacaktır. Aynı zamanda bilimsel işbirliklerinin hayata geçirilmesine hizmet edecektir. Hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. “İlk olmanın hakkını vereceğiz” BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise heyecanlı ve gururlu olduklarını belirterek; “Öteden beri hayalini kurduğumuz bir merkezi bünyemizde açmış bulunuyoruz. Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi’miz hali hazırda kardeş olarak gördüğümüz Türk devletlerine yönelik çalışmalar yürüten bir yer. Özbek Dili ve Kültür Merkezi’ni de burada hayata geçiriyor olmak bizleri ayrıca mutlu ediyor. Bin yıllık kardeşliğimizin ve ortak kültürümüzün yayılması adına böyle bir merkezi açmak bizlere nasip oldu. Bu konuda bizlere destek ve katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz. İlk olmanın hakkını vermek için gayret edeceğiz. Güçlü bir altyapımız var. Öğrencilerimizin toplam yüzde 10’u yabancı öğrencilerden oluşuyor. Biz onlara yabancı değil, misafir diyoruz. Bu öğrencilerimizin önemli bir bölümü de Türk Cumhuriyetlerden gelen öğrencilerimizden oluşuyor. Merkezimiz Türkiye-Özbekistan ilişkilerinin daha da geliştirilmesi adına özel bir yer tutacaktır. Merkezimiz; ülkelerimize, üniversitelerimize ve öğrencilerimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu. Yetkililerden tam destek Programda konuşan Türkiye Özbekistan Büyükelçiliği Siyasi İşler Daire Başkanı AvazbekHojimetov, açılan merkezin Özbek dili ve kültürünün tanıtımında büyük katkıları sunacağına inandıklarını söyledi. Büyükelçilik nezdinde merkezin faaliyetlerinin her zaman destekleneceğini kaydeden AvazbekHojimetov, açılışta emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Daire Başkanı İsmet Çördük de Özbekistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin her geçen gün artmaya devam ettiğini vurguladı. Eğitim ve kültür paylaşımı anlamında da son yıllarda kayda değer bir gelişme gözlemlendiğini belirten İsmet Çördük; “Türk Devletler Teşkilatı’nın istenen hedef doğrultusunda ilerlemesi ve bu amaca uygun olarak işlevsel hale gelmesi ancak eğitim ve kültür temelinde gerçekleşecektir. Merkezin açılışında Milli Eğitim Bakanlığı olarak her türlü desteği verdik. Burada ayrıca güzel bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Türk dili ve kültürünü öğretme amacına hizmet eden ve ülkemizin önemli kuruluşlarından biri olan Yunus Emre Enstitüsü’nün bir şubesinin Taşkent’te açılmasına Özbekistan makamları tarafından olumlu yanıt verilmiştir. Merkezin açılacağı yer olarak da Ali ŞirNevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi belirlenmiştir. Ülkelerimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Ali ŞirNevai Özbek Dili ve Kültürü Merkezi kesilen kurdelenin ardından hizmete açıldı. Merkezi gezen davetliler, yürütülecek çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

BUÜ'de Yapay Zekâ Zirvesi'nde geleceğin teknolojileri masaya yatırıldı

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yapay Zekâ Topluluğu tarafından düzenlenen ve öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği 2. Yapay Zekâ Zirvesi, geleceğin teknolojileri ve yapay zeka konularında önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı. Yapay Zekâ Zirvesi, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi ve BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, akademik ve idari personel, sektör temsilcileri ile çok sayıda öğrencinin katılımıyla açılış töreni gerçekleşti. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversiteleri arasında yer alan BUÜ'nün hedeflerine ulaşabilmesi için düşünen ve üreten gençlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yılmaz, teknolojiye sahip olan ülkelerin globalleşen dünyada her zaman bir adım önde olduğunu belirterek, "Ar-Ge yapmak, proje üretmek ve bu projelerden çıktılar elde etmek üniversitelerimizin temel görevleri arasında yer alıyor. Üniversiteler, katma değer oluşturan eğitim kurumlarıdır. Aynı zamanda teknoloji üretmenin yolu bilgiden geçiyor. Bu yüzden öğrencilere bilimi, araştırmayı, proje yapmayı ve bu projeleri ürüne dönüştürmeyi öğretiyoruz" dedi. Rektör Yılmaz, genç girişimcilerin sayısının arttığına dikkat çekerek, Yapay Zeka konusundaki gençlerin ilgisine değindi. BUÜ, bu ilgiyi projelere dönüştürme ve iş dünyasının dikkatine sunma konusunda çeşitli fırsatlar sunmaktadır. ULUKOZA markası ve Teknoloji Transfer Ofisi (ULUTEK Teknopark) ile bu alandaki girişimleri desteklemektedir. Yapay Zekâ Zirvesi'nde birçok uzman ve firma, yapay zekanın geleceği ve etkileri hakkında sunumlar yaptı. Konular arasında yapay zeka projelerinde girişimcilik, yapay zeka projelerinden öğrenilmiş dersler, bulut bilişim büyük veri ve yapay zeka uygulamaları gibi başlıklar bulunmaktaydı. Ayrıca, açık atölye, Ron Dijital ve Merga Yazılım ile Teknoloji Transfer Ofisi firmaları da fuaye alanında katılımcılarla buluştu. Zirve, binlerce öğrencinin ilgi odağı haline geldi ve yapay zeka alanında meraklılarını bir araya getirdi. BUÜ'nün akademik deneyimi, öğrencilere ilham verirken, teknoloji ve bilimin önemini bir kez daha vurguladı. Yapay Zekâ Zirvesi, geleceğin teknolojileri ve yapay zeka konularını ele alarak bu alandaki farkındalığı artırmayı hedefledi.

BUÜ ve AntaliaGroup'dan savunma sanayi işbirliği anlaşması

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve özel sektör arasındaki üniversite-sanayi işbirliğini artırmaya yönelik önemli bir adım daha atıldı. BUÜ, Türkiye'deki 23 Araştırma Üniversitesi arasında yer alırken, bu prestijli statüsünü sürdürmek için akademik ve bilimsel çalışmalarını desteklemeye devam ediyor. Bu kapsamda, üniversite yönetimi, özel sektör temsilcileriyle farklı alanlarda işbirliği projeleri gerçekleştiriyor. BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi'nin öncülüğünde, teknoloji ve Ar-Ge odaklı çalışmaları desteklemek amacıyla özel sektör temsilcileriyle yeni protokoller imzalama çabası sürdürülüyor. Son olarak, savunma sanayi projeleri yürüten AntaliaGroup ile BUÜ Uygulamalı Mekanik ve İleri Malzemeler Araştırma Grubu arasında bir mutabakat metni imzalandı. Bu önemli anlaşmanın imza törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, AntaliaGroup İcra Kurulu Başkanı Mehmet Adıgüzel, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yazıcı, BUÜ Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Nihal Sağlam ve firma yöneticileri katıldı. Rektör Ferudun Yılmaz, BUÜ'nün Araştırma Üniversitesi misyonunu yerine getirme amacı doğrultusunda üniversite-sanayi işbirliği konusunda özel bir çaba gösterdiklerini belirtti. Yılmaz, akademik ve bilimsel çalışmaların her zaman bu hedefe hizmet ettiğini vurgulayarak, Türkiye'nin yerli ve milli teknoloji geliştirme çabalarına destek verdiklerini açıkladı. Türkiye'nin sanayileşme hamlesi doğrultusunda, yerli teknolojinin geliştirilmesi için büyük bir çaba harcandığını ve BUÜ olarak bu çabanın bir parçası olmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Rektör Yılmaz, özellikle savunma sanayinde işbirliği yapılmasının önemine değinerek, imzalanan protokolün savunma sanayindeki işbirliği için temel oluşturduğunu belirtti. İmza töreninde ayrıca, BUÜ'nün bu işbirliği sayesinde nitelikli projeler üreteceğine olan inancını dile getirdi ve protokolün hayırlı olmasını diledi. AntaliaGroup İcra Kurulu Başkanı Mehmet Adıgüzel ise, Türk savunma sanayinin geliştirilmesinde yerli teknolojinin önemini vurguladı. Firma olarak, yerli teknoloji konusunda üniversitelerle işbirliği yapmaya özen gösterdiklerini ifade etti. BUÜ ile yapılacak projelerin farklı vizyonları geliştirmeye vesile olacağına inandığını belirten Adıgüzel, üniversite yönetimine işbirliği imkanı sunmalarından dolayı teşekkür etti. Programın sonunda, Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve AntaliaGroup İcra Kurulu Başkanı Mehmet Adıgüzel, hazırlanan mutabakat metnine birlikte imza attılar. Bu anlaşma, üniversite-sanayi işbirliğinin daha da güçlenmesine ve Türkiye'nin savunma sanayinde yerli teknoloji geliştirme çabalarına önemli katkılar sağlayacak.

Otomotivin geleceği tasarım yarışması

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), 2012 yılından bu yana devam eden ve otomotiv sektörünün geleceğini şekillendirmeyi amaçlayan "Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması"nda bir kez daha Bursa Uludağ Üniversitesi'ni (BUÜ) ödüllendirdi. Bu yılki ödül töreni Bilişim Vadisi'nde gerçekleşti ve OİB Denetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Yeşilova, ödülü Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz'a takdim etti. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, otomotiv sektörünün genç yeteneklerini ve yenilikçi fikirlerini teşvik etmeyi amaçlayan bir girişimdir. OİB, bu yarışma aracılığıyla geleceğin otomobillerini şekillendirebilecek projelere destek vermektedir. Bu yılki ödül töreninde Ali İhsan Yeşilova, yarışmaya artan ilginin memnuniyet verici olduğunu belirtti. Bursa Uludağ Üniversitesi'nin bu yarışmalara olan yakın ilgisini ve desteğini vurgulayarak, üniversitenin geçmiş yıllarda da en fazla başvuru yapan üniversite olduğunu hatırlattı. Yeşilova, BUÜ'nün dinamik yapısının takdir edildiğini ve bu başarıdan dolayı tebrik etti. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise bu tür teşvik edici ödüllerin kazanmanın, üniversite camiasındaki heyecanı ve azmi artırdığını vurguladı. Her geçen yıl daha fazla proje ile yarışmaya katılmak için çaba gösterdiklerini söyledi. BUÜ'nün Türkiye'deki 23 Araştırma Üniversitesi'nden biri olduğunu ve otomotiv sektörünün merkezinde bulunduklarına dikkat çekti. Üniversitenin sanayi ile güçlü ilişkilerinin olduğunu ve özellikle Mühendislik Fakültesinin güçlü olduğunu belirtti. Otomotiv sektöründe enerji kaynaklarına yönelik çalışmaların önemli olduğu bu dönemde, fakülte ve yüksekokullarda farklı düzeylerde projeler yürüttüklerini ifade etti. Ödül alan projeleri tebrik ederek, başarılarının devam etmesini diledi.

Türkiye’de sosyal felsefe BUSİAD’da konuşuldu

BURSA (İGFA) - Moderatörlüğünü Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Becermen’in yaptığı toplantıda konuşan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtul Gülenç, sosyal felsefenin Platon’la başlatılabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Gülenç, Platon'un Devlet adlı eserinde iyi bir toplumun nasıl inşaa edilebileceğini tartıştığını kaydetti. Türkiye’de ise sosyal felsefenin 1933’te üniversite reformuyla hayatımıza girdiğini ifade eden Prof. Dr. Gülenç, “Darülfünun’un İstanbul Üniversitesi olmasıyla başlayan bir süreç de diyebiliriz. Cumhuriyetin kurucu kadrosu bunu gerçekleştirdi”. Prof. Dr. Macit Gökberk’in bu dönem için en önemli isim olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gülenç, Gökberk’in felsefenin Türkçe yapılmasına çok önemli bir katkısının olduğunu da ifade etti. Prof. Dr. Gülenç, 1933-1960 arasının Türkiye’de cumhuriyetin aydınlanmacı anlayışın oturtulmaya çalışıldığı bir dönemi temsil ettiğini ve pozitivizmin etkisindeki dönem olduğunu da kaydetti. Bu dönemin ulus çizgisinde bir kültür oluşturmayı da gündeme getirdiğini ve burada Macit Gökberk'in katkısının büyük olduğunu söyledi. 1960-1980 arasındaki siyasal hareketlerin de sosyal felsefenin konusu haline geldiği, bu dönemde ulusal ve sınıf temelli hareketlerin ön plana çıktığını ifade eden Prof. Dr, Gülenç, 1980’ler sonrası ise mikro tarihi konuların öne çıktığını belirtti. Gülenç, gelen sorular üzerine ise günümüzde ise toplum ve doğa ayrımının olmadığın bir tartışmanın özellikle pandemiyle gündeme geldiğini de kaydetti. Toplantı daha sonra Prof. Dr. Gülenç ve Prof. Dr. Becermen’e “Kır Çiçekleri Okusun Diye” kampanyasına yapılan bağış sertifikalarının verilmesiyle sona erdi.

Bursa'da Cumhuriyetin 100. Yılına Özel Kent ve Mimarlık Kongresi

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi, Cumhuriyet'in 100. yılına özel olarak Bursa'da Kent ve Mimarlık Kongresi düzenledi. Bu kongre, kent dinamiklerinin işbirliğiyle gerçekleştirildi ve bir dizi önemli katılımcı ve konuşmacıyı ağırladı. BUÜ Mimarlık Fakültesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve BUSİAD işbirliği ile Cumhuriyetin 100. yılına özel bir kongre programı hazırladı. Programa katılan önemli isimler arasında dünyanın ve Türkiye'nin önde gelen akademisyenleri ile meslek insanları bulunuyordu. Kongre açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülten Kapıcıoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinin belediye başkan yardımcıları, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, BUSİAD ve İMSİAD yöneticileri, araştırmacılar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kongrenin Cumhuriyetin 100. yılında ve Mimarlık Fakültesi'nin 30. yılında gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Mimarlığın diğer bilim alanlarının merkezinde bulunduğunu ve Türkiye'de Bursa gibi kıymetli bir ilin bu alanda öne çıktığını vurguladı. Teknolojik gelişmelerin mekanları değiştirdiğine dikkat çekerek, kongrede yer alan uzman isimlerin Bursa'nın 100 yıllık kent ve mimari tarihini ele alacaklarını belirtti. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Filistin'deki insanlık dramına dikkat çekerek Türkiye'nin çözümde öncü olabileceğini ifade etti. Kongreye ev sahipliği yapmanın önemine değinerek, tarihi ve kültürel mirasın korunması gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda, genç mimarlar ve mühendislere büyük sorumluluklar düştüğünü belirtti. Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülten Kapıcıoğlu, Bursa'nın zengin tarihi ve kültürel mirasına vurgu yaparak bu mirasın korunmasının önemini vurguladı. Şehir planlamasının önemine değindi ve yerel yönetimlerin şehirlerin dönüşümü ve gelişimi için çalıştıklarını ifade etti. Kentleşme konusunda büyük bir mesai harcandığını belirtti ve katılımcılara teşekkür etti. Kongre, oturumlar ve panellere katılan meslek duayenlerinin görüşlerini içeren bir dizi etkinlikle devam etti. Kongre, Bursa'nın kent ve mimari tarihine odaklanarak Cumhuriyetin 100. yılında önemli bir platform sunmuş oldu.

Bursa Uludağ Üniversitesi’nden 15 akademisyen dünyanın en başarılı bilim adamları listesinde

Sadece 2023 yılı çalışmalarının incelendiği 210 bin 198 bilim adamının yer aldığı “World Top %2 Scientists List” sıralamasına Türkiye’den bin 395 bilim adamı girdi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden (BUÜ) 15 öğretim üyesi de listede kendine yer buldu. Sıralamada BUÜ’den Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, Doç. Dr. Senem Kamiloğlu, Doç. Dr. Betül Sultan Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Özgür Yaylı, Prof. Dr. Ömer Kaynaklı, Prof. Dr. Emrullah Yaşar, Prof. Dr. Mehmet Karahan, Prof. Dr. Adem Akpınar, Prof. Dr. Muhamet Emin Özdemir, Prof. Dr. İsmail Filya, Doç. Dr. Arzu Akbulut, Doç. Dr. Murteza Cicioğlu, Prof. Dr. Tülay Özcan, Prof. Dr. İlker Ercan, Prof. Dr. Necmettin Kaya yer aldı. TÜM AKADEMİK KARİYERLERİN BAZ ALINDIĞI LİSTEDE 11 BUÜ'LÜ Bilim adamlarının tüm akademik kariyerleri boyunca yaptıkları çalışmalar dikkate alınarak oluşturulan sıralamada ise toplam 204 bin 643 bilim adamı içerisinde Türkiye’den bin 40, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden de 11 öğretim üyesi yer aldı. Bu isimler Prof. Dr. Ali Rıza Yıldız, Prof. Dr. Ömer Kaynaklı, Prof. Dr. Tolga Cavaş, Prof. Dr. İsmail Filya, Doç. Dr. Senem Kamiloğlu, Doç. Dr. Betül Sultan Yıldız, Prof. Dr. Mehmet Karahan, Prof. Dr. Adem Doğangün, Prof. Dr. Adem Akpınar, Prof. Dr. Emrullah Yaşar, Prof. Dr. Necmettin Kaya oldu. Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, bilim adamları listesinde yer alan tüm akademisyenleri tebrik etti. Listede yer alan Türk bilim adamı ve BUÜ’lü akademisyen sayısının artış göstermesinden büyük bir memnuniyet duyduklarını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Geçen yıla oranla bu sene üniversitemiz ve ülkemizin gösterdiği ilerlemeden son derece mutluyuz. Listeye giren tüm hocalarımızı tebrik ediyor, üstün başarılarının devamını diliyoruz. Hocalarımızın genç akademisyenlerimize de rol model olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.