Hava Durumu

#Chp Genel Başkanı

Haberin Analizi - Chp Genel Başkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Genel Başkanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Özgür Özel: Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi! Haber

Özgür Özel: Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi!

ANKARA (İGFA) - Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel ve dünya gündemini değerlendirdi. CHP olarak tüm dünyadaki sosyalist devletlere seslenen Özel, sosyalist enternasyonel nezdinde tüm üye devletlere ve liderlere birer mektup yazdığını belirterek, "İsrail'i, Gazze'de yaşananları mektupta Filistin'deki katliamın durdurulması ateşkesin sağlanması ve bölgeye barış ve huzurun getirilmesi gerekliliğini ifade ettim" dedi. Özel, CHP yerel yönetimlerin yardımlarını ulaştırmak için Filistin’e gideceklerini ve bunun için girişimlerde bulunduklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıkışı ile tartışılmaya başlanan ve Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında farklı boyut kazanan 50+1 tartışmasına da vurgu yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Ayrılsanız ne, birleşseniz ne! Biz kendi yolumuzdayız. Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi" dedi. "EMİN OL BİZİMLE BİRLİKTE ANAYASA DEĞİŞTİREMEYECEKSİN" Almanya dönüşü uçakta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “50+1 şartının değişmesi isabetli olur söylemleriyle, MHP'nin sırtında kambur olduğunu açıkça ifade ettiğini belirten Özel, "Devlet Bey bugün “Eksikleri olabilir ama taviz verilemez ama sayın Cumhurbaşkanımızla aramızı da kimse bozamaz” dedi. CHP olarak bunlarla meşgul olmamız mümkün değil. Erdoğan, sen ne değiştireceksin bilmiyorum. Sistem mi, ittifak mı, ortak mı değiştireceksin bilmiyorum. Ne değiştireceksen değiştir emin ol bizimle birlikte anayasa değiştiremeyeceksin. Öyle MHP ile baş başa verdik seni böyle esir alırlar kardeşim. Derdine kendin yan. Bu yürümeyen evliliği, birinin bitirmeye, birinin sürdürmesi gibi oluyor. (Hulusi Kentmen benzetmesi yaparak) Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi" dedi. “ASGARİ ÜCRETLİ 652 EKMEK KAYBETTİ” Emekli maaşları konusuyla ilgili de  değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Emekli 20 yıllık AKP iktidarında nereden nereye geldi gördük. Erdoğan şöyle söyledi: ‘Biliyorum açsın, yoksulsun, açsın, ama tehlike büyük ben bir daha seçmelisin. Yoksa ezanı dindirecekler. Bana oy verin düzelteceğim’ dedi. Ya ezan diner, bayrak inerse biraz kalalım nasılsa çözecekler dediler. Seçim bitti Gabar’da, karakollarda nöbet tutan uzman çavuşun verilmeyen hakkını bu 130 vekil savunmaya devam ediyor. Erdoğan kamuflajı giyiyor ya bir şey olsa fotoğrafı Erdoğan çektirir, canını ortaya koymak gerekirse bu vatan evlatları koyar. Ezanın, bayrağın, vatanın CHP ile ilgili kaygısı olmadığı ortaya çıktı. Erdoğan seçildiği gün asgari ücret 2 bin 280 ekmek alıyordu, bugün 1620 ekmek alıyordu. Asgari ücretli 652 ekmek kaybetti. Erdoğan seçildiğinde ekmek 5 TL’ydi bugün 7 TL. Emekliyi bir karınca gibi ezdirmeyeceğiz. Vatandaş pazarda kredi kartı kullanmaya başladı" diye konuştu.

CHP’de sürpriz devam kararı! Haber

CHP’de sürpriz devam kararı!

İZMİR (İGFA) - Değişimcilerin kurultay zaferinden sonra bütün gözler Genel Merkezde ve TBMM grubunda yapılacak kilit personel değişimine çevrilmişti. En çok merak edilen değişim pozisyonu ise CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Özel Kalem Müdürü Şükran Kütükçü’nün yerine kimin geleceğiydi. Kütükçü, ilk Maliye Bakanlığı'ndaki göreviyle başlayan süreçte sırasıyla Bağkur Genel Müdürü Özel Kalem Müdürü, SSK Genel Müdürü Özel Kalem Müdürü sonrasında CHP liderinin İstanbul Milletvekilliği sırasında danışmanı, CHP Grup Başkanvekilliği sırasında danışmanı, son olarak da 2010 yılından bu yana CHP Genel Başkan Özel Kalem Müdürlüğü ve Genel Başkan Danışmanı olarak görev yapıyordu. TANIĞI VE HAFIZASI! Bu görev için çeşitli isimler ileri sürülürken CHP Lideri Özel yakın çalışma arkadaşlarına sürpriz bir karar açıkladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu kritik kararını arkadaşlarına mealen şöyle ifade etti: “Arkadaşlar bu kritik görev için kararımı verdim. Şükran hanımla çalışmaya devam edeceğiz, çünkü Şükran hanım görevinin gerektirdiği her türlü liyakat ve deneyime sahip ve devlet geleneğini yıllarca kamu görevlerinde sindirmiş bir arkadaşımız, ayrıca CHP’nin yakın tarihinin tanığı ve hafızası olması da bizim bu kararı almamızdaki en büyük etkendir..” CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu sürpriz kararı yakın çalışma arkadaşlarından olumlu tepki aldı. Parti kurmayları bu kararı, "CHP’deki değişimin en önemli unsurlarından birisi olacaktır. Artık CHP’de liyakat dönemi başlamıştır.” şeklinde yorumladı.

Özgür Özel,CHP'nin yeni Genel Başkanı olarak göreve başlıyor Haber

Özgür Özel,CHP'nin yeni Genel Başkanı olarak göreve başlıyor

Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) tarihi bir dönem başlıyor. 38. Olağan Kurultay'da yapılan seçimler sonucunda, Genel Başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel, partinin 8. Genel Başkanı olarak göreve başlamak için gün sayıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2010 yılında 33. Olağan Kurultay'da genel başkanlığa seçilmesinin ardından 13 yıldır bu görevi aralıksız sürdürmesi, CHP'nin önemli bir dönemine tanıklık etti. Ancak şimdi CHP, yeni bir liderle yoluna devam etmeye hazırlanıyor. Genel Başkanlık koltuğunun değişmesiyle birlikte, CHP'nin politika ve stratejilerinde de yeni bir dönem başlayacak. Özgür Özel'in ilk önemli sınavı, yerel seçimler olacak. Partinin yeni Genel Başkanı olarak, CHP'nin yerel yönetimlere yönelik stratejilerini belirleme görevi de onun omuzlarına düşecek. Özgür Özel, yeni görevine başladığında ilk olarak Parti Meclisi (PM) ile toplantılar gerçekleştirecek. Bu toplantılarda, üyelerin görüşlerini alarak "A takımı" olarak adlandırılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) kadrosunu oluşturacak. Özel'in yeni MYK'si, geniş bir yelpazede uzmanlaşmış isimlerden oluşacak ve her alana uygun atamalar yapılacağı belirtiliyor. Bu da CHP'nin farklı konulardaki politikalarını güçlendirmeyi hedefliyor. Özgür Özel, Genel Başkan olarak ilk toplantısına başkanlık edecek ve milletvekilleriyle bir araya gelecek. CHP'nin yeni lideri, bu toplantılarda partinin stratejilerini ve geleceğe dair hedeflerini dile getirecek. Ayrıca, Özgür Özel, Genel Başkan olarak yurt içi ziyaretlerine de hızlı bir başlangıç yapacak. İlk ziyareti, deprem bölgesi Hatay'a olacak. Bu, yeni Genel Başkan'ın acil toplumsal sorunlara yakından ilgi göstereceğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Özel, Hatay'dan sonra "ikinci memleketim" dediği Osmaniye'yi de ziyaret ederek, CHP'nin ülkenin farklı bölgelerine olan angajmanını sürdürecek.

Kılıçdaroğlu'ndan 'zam' tepkilerine yanıt Haber

Kılıçdaroğlu'ndan 'zam' tepkilerine yanıt

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün İstanbul Sultanbeyli’de Mimar Sinan Mahallesi’nde yaşayan kadınlarla bir araya geldi. Kadınların sorunlarını ve taleplerini dinleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini anlattı. Kılıçdaroğlu'na, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu eşlik etti. Bir kadın, Kılıçdaroğlu’na “Suriyelilerle sorunumuz var. Kendimizi bıraktık yani çocuklarımız mahallelere çıkamaz oldu. Evimiz depreme dayanıksız. Büyük bir deprem bekleniyor” dedi. Bir başka kadın ise “Devlet okulları, çocuğumuzu verdiğimiz okullarda, bir okulda 40 tane öğrenci eğitim alıyor. Sizce bu uygun mudur? Bence değildir. Neden sınıflarda 10-20 kişi olamıyoruz? Durumumuz yok, çocuklarımızı daha iyi okullara veremiyoruz. Çocuklarımız için geniş çaplı, güzel şeyler bekliyoruz. Sultanbeyli’nin artık varoş bölge olmaktan kurtulmasını istiyoruz. Kadınlara ait daha güzel şeyler yapılabilir” diye dert yandı. Sultanbeyli’de yaşayan bir başka kadın “Pazara gidiyoruz. Önceden 100-200 liraya giderdik. Dünyanın şeyini alabiliyorduk. Bir süt olmuş 9 lira. İnsanlar asgari ücretle çalışıyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’na bir diğer kadın ise “Çok ciddi bir ekonomik kriz var. Ben ve eşim çalışıyoruz. Bir tane çocuğumuz var. Çok şükür biz iyiyiz, iyi geçiniyoruz. Ama etrafımızdaki insanlar çok kötü durumda. Bir annenin ve babanın çocuğunun ihtiyaçlarını yerine getirememek kadar zor bir şey yok” dedi. İmamoğlu, şöyle konuştu: “Mimar Sinan’da çocukları dinlemeye yönelik bir ekibimiz gelecek. Onların da buradaki park vs. taleplerini dinleyeceğiz. Burada bir şey yapabilmemiz için önce bir yer bulabilmemiz lazım. Bazen yer bulmakta zorluk çekiyoruz mahallelerde. Belediyeye ait yer bulamıyoruz. Ya da ilçe belediyesinin oluyor. Bize verilmeyebiliyor. Onun için yapamıyor olabiliriz. Sosyal yardım konusunda, çok güçlü bir dönemi İstanbul’da yürütüyoruz. Yardımları neredeyse 5 katına çıkarttık. Hiç öğrenci bursu verilmezken 75 bin öğrenciye burs veriyoruz. Daha önce hiçbir annenin çocuk kartı yokken şu anda 500 bin anne 4 yaşına kadar çocuğuyla ücretsiz İstanbul’da yolculuk edebiliyor. Bunların hiçbiri daha önce yoktu. “MAZOT 4-5 KAT ARTARKEN BİZ ORADA ULAŞIMA ZARAR ETME PAHASINA, ZAMLARI AZ TUTABİLİYORUZ” Zam meselesinde suyun evinize gelebilmesi için harcadığımız paranın yüzde 65’i elektrik. Elektrik 6-7 kat artarken biz yüzde 50 zam yapabiliyoruz. Sizi daha fazla üzmemek adına. Ama elektriğin zammını biz yapmıyoruz. O, hükümetin kötü ekonomi politikaları. Mazota biz zam yapmıyoruz. Mazot 4-5 kat artarken biz orada ulaşıma sizin canınızı sıkmamak için zarar etme pahasına, zamları az tutabiliyoruz. Türkiye’nin çok derin bir ekonomik sorunu var. İster istemez her konuda şikayetçisiniz haklı olarak. Ama inanın elinden geleni hem destek olmak hem yardımların yapılması konusunda hem de bugüne kadar hiç olmayan, burs, yurt, kreşler, süt dağıtımından bahsedebilirim. Bunlar yoktu. Olmasının tek sebebi bu zor zamanda vatandaşımıza olan desteğimizi biraz daha arttırabilmek. Buraya hafta içi çocuklarımızla görüşmeye, hatta onlarla bir etkinlik yapmaya, bir de onlara okul başlangıç dönemiyle ilgili varsa eksikleri onları gidermek için belediyemizin bir tırını göndereceğiz. Orada kitap, kırtasiye vs. hususlarda destekleri sizinle paylaşacaklar.” Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi: “BELEDİYE DİYORSUNUZ Kİ ‘SEN ZAM YAPMA’. O ZAMAN BELEDİYE BATACAK. OTOBÜSLER KALKAMAYACAK” “Belediye başkanımız, büyükşehir belediye başkanı olduğunda var olan yardımları beş kat arttırdıysa demek ki bir şeyler yaptı. Dolayısıyla, aksaklık olur mu? Elbette olabilir. Yanlışlık olur mu? Elbette olabilir. Ama iyi niyetle, var olan bütçenin büyük bir kısmını sosyal yardımlara ayırdılar. Çocuklardan tutun yaşlılara kadar pek çok yere sosyal yardımlar yapıldı. Anne kucağında çocuğuyla otobüse bindiğinde de herhangi bir ücret alınmaması bu sosyal yardımların daha görünür olmasına da yol açtı. Hep şunu söylerlerdi. ‘Sakın ha CHP’li belediye başkanlarına oy vermeyin. Gelince sosyal yardımları kesecekler’. Hiç de kesilmedi, tam tersine 5 kat arttı. Diğer belediyelerimiz de aynı şeyi yapıyorlar. Buranın sorunu var, ben de biliyorum. Sadece buranın değil. İstanbul’da pek çok yerin sorunu var. 30 yıldır çözülemeyen sorunları ‘5 yıl içinde hemen hepsini çözün.’ Biraz izin ve zaman vereceksiniz. Bu sorunların tamamı çözülecek. Bazı sorunlar var ki belediye başkanlarının elinde değil. Onu ancak merkezi hükümet belirler. Elektriğe, mazota, her şeye zam geliyor. Belediye diyorsunuz ki ‘Sen zam yapma’. O zaman belediye batacak. Otobüsler kalkamayacak. Elektrik düğmesine bastığınız zaman beş çeşit vergiyi belediye almıyor ki merkezi hükümet alıyor. Musluğu açtığınızda 4 çeşit vergi ödüyorsunuz. Onu belediye almıyor kii merkezi hükümet alıyor. Dolayısıyla belediye başkanlarımız ellerinden gelen her türlü imkan varsa o imkanı sizlere sunuyorlar. Ekrem Başkan, gece gündüz, günü 24 saati, kendisi ve ekipleriyle beraber çalışıyor. Hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Son 5 yılda İstanbul’da pek çok sorun çözüldü. İnşallah bundan sonra da çözülecek. “OKULU YAPMAK HÜKÜMETİN GÖREVİ” Okul yetersiz, 40 öğrenci bir sınıfa giriyor, dediniz. Niye okul yapılmıyor? Okulu yapmak merkezi hükümetin görevi. Eğer merkezi hükümet bize derse ki ‘Okulu siz yapın.’ Vallahi yapar. Elazığ’da deprem oldu. Türkiye’nin en güzel okulunu ama izin verdikleri için yaptılar. İzin vermeseler yapılmıyor. Siz hep beraber gidin. Merkezi hükümetin yakasına yapışın. ‘Biz okul istiyoruz. Para sende kalsın. Ekrem Başkan’a yetki ver. Ekrem Başkan okulu yapacak.’ Vallahi yapar. Niye yapmasın? Yaparız. Ama yetki olmazsa, merkezi hükümet izin vermezse okulu yapamıyorsunuz. Bu gerçeği bilmenizi isterim. “BURANIN SORUNUNU ÇÖZMEK Mİ İSTİYORSUNUZ? BELEDİYESİ’Yİ BİZE VERECEKSİNİZ” Suriyelilerden şikayet edildi. Allah aşkına Suriyelileri Ekrem Başkan mı getirdi? Suriyelileri ben mi getirdim? Suriyelileri bu memlekete kim getirdi? Sanki biz bize yetmiyormuşuz gibi 4-5 milyon yabancı geldi. Onlara da acıyorum. Onların da çoluk çocuğu var. Onlar da geçinemiyorlar. Ama 5-6 milyon Suriyeliyi bu memlekete kim getirdi? Siyasetçi, siyaset yaparken zenginleşmez. Zenginleşiyorsa sizin hakkınızı yiyor, demektir. Eğer sizler, gerçekten de sandığa gidip haktan, adaletten, hukuktan yana oy kullanırsanız bu memlekette çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Buranın sorununu çözmek mi istiyorsunuz? Sultanbeyli Belediyesi’ni bize vereceksiniz. Hakka, hukuka, adalete vereceksiniz. Sizden yana olanlara oy vereceksiniz. Buranın belediyesini verdiğiniz zaman göreceksiniz buranın sorunları nasıl çözülüyor. “KADIN MUHTARLARI SEÇİN” Bütün kadın kardeşlerime söylüyorum. Birleşin. Kadın muhtarları seçin. Bir arkadaşınız gelecek, ‘Ben bu mahallenin muhtarıyım’ diyecek. Bütün kadınlar birleşecek, onu muhtar seçecekler. Kadınlar daha dirençlidir. Niye birlik olmuyorsunuz? Niye kendiniz muhtar seçmiyorsunuz? Önce muhtarı, sonra belediye başkanını seçin. Ondan sonra bakın bakalım, sorunlar çözülüyor mu çözülmüyor mu? Beraber ve birlikte yola çıkarsanız bütün sorunları aşabilirsiniz. Gençler, bu ülke size emanet. Beraber yola çıkacağız. Birlikte, Türkiye’nin sorunlarını çözeceğiz. Gençleri hem bugünün hem geleceğin Türkiye’sinde yaşatmak zorundayız. İşsizlik belası var. Onun da farkındayım. Bir belediye başkanı nasıl işsizlik sorununu çözer? İşsizlik sorunu hükümetin sorunudur. Çünkü parayı orası kullanıyor. Vergileri orası alıyor. İşsizlik sorununu orası çözecek. Belediye başkanı ne yapsın? “SADECE SULTANBEYLİ’DE DEĞİL ANKARA, TRABZON’DA DA İŞSİZLER VAR” Çoğunuzun haberi yok. Bütçede personel harcaması yüzde 40’ı aşarsa ve bir işçi alırsa başkan hakkında soruşturma açılır. Niye bu işçi yüzde 40’ı aştı diye. Yoksa her belediye başkanı ister ki kendi beldesinde işsizlik olmasın. Herkesin aşı, işi olsun. Bunu istemez mi? Herkes ister bunu. Ama sorunu çözecek olan belediye başkanı değil sorunu çözecek olan devleti yönetendir. Siz sanmayın sadece Sultanbeyli’de işsizlik var. Gidin Ankara’ya, Diyarbakır’a, Trabzon’a, Çankırı’ya, Çorum’a orada da işsizler var. Binlerce. Üstelik üniversite bitirmiş, 4- 5 yıldır işsiz gezenler var. Üniversiteyi bitiren bir çocuğun işsiz kalması ne demektir anne baba için? O evde huzur olmaz. Çocuğu işsizse nasıl olacak? Onu everemeyecek, iş güç sahibi olması lazım. Huzur içinde yaşaması lazım. “SULTANBEYLİ BELEDİYESİ’Nİ BİZE VERİN” Sultanbeyli Belediyesi’ni bize verin. Buranın nasıl güzelleştiğini göreceksiniz. Parkların, yolların nasıl olduğunu göreceksiniz. El birliğiyle, buranın belediye başkanıyla büyükşehir belediye başkanı el ele verdiğinde çok sorun çözülür. Belediye başkanı bir şey yapıyor. Yapmasın diye engel çıkarıyorlar. O zaman hep beraber mücadele edeceğiz.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Adalet Bakanı ve HSK Başkanı’na İkinci Veysel Şahin Sorusu Haber

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Adalet Bakanı ve HSK Başkanı’na İkinci Veysel Şahin Sorusu

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, aynı mahkemenin başsavcılık itirazı olmadan söz konusu kişinin tahliyesi yönünde öncekiyle çelişen yeni bir kararı aldığını belirttiği açıklaması şöyle: "Adalet Bakanı sorduğum ve soracağım soruları idrak edemeden konuyu çarpıtmaya, yalan bilgiler üzerinden yanıt vermeye çalışmış. Hala öğrenemediniz, Kemal Kılıçdaroğlu belgesiz konuşmaz. Veysel Şahin hakkında daha önce, 2 kez infazın durdurulması ve yargılanmanın yenilenmesi talep edilmiş. Ancak 3 ayrı mahkeme bu itirazı reddetmiş. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise tüm bu kararları görmezden gelerek tahliyeye karar vermiş. Bu tahliye kararına itiraz başvurusu dahi yapılmadığı halde, mahkeme aynı gün yeniden toplanarak hukuka aykırı biçimde kendi kararını iptal etmiş. Yani açıklamada iddia ettiğiniz gibi yapılmış bir itiraz başvurusu yok. Şimdi gelelim ikinci soruma: Adalet Bakanı ve HSK Başkanı; Bu hukuksuz kararları veren Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili hakimleri hakkında herhangi bir işlem tesis ettiniz mi? Bu hakimlerin korunmasının nedeni nedir? Sizi rahatsız eden kararlara imza atan hakimlere yaptığınız 'açığa alma, yer değiştirme, yetki değişikliği gibi' rutin işlemler neden aklınıza gelmedi? Yoksa hukuksuz işlem yapılmasının talimatını siz mi verdiniz?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Haber

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Bir kusurumuz var, yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık’’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul programı çerçevesinde Şişli Belediyesi Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen üye katılım törenine katıldı. Düzenlenen törene Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra partiye yeni katılan üyeler, protokol ve vatandaşlar da katıldı. Kılıçdaroğlu törenin ardından partiye yeni katılan üyelere rozetler taktı, hatıra fotoğrafları çekildi.  "Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, hiç kimsenin kimliğini sorgulamamak demektir’’  Konuşmasında adaleti savunmaya devam edeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ‘’Cumhuriyet Halk Partili olmak adaleti savunmaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olması gereken bir milletvekili eğer bugün değilse ve hapishanede oluyorsa onun hakkını ve hukukunu da ben savunmak zorundayım. Milyonlarca evladımız okula başladı. Tasarruf yapacağız diyorlar, elbette devlet tasarruf yapmalı, elbette savurganlık yapmamalı ama tasarruf yapıyorsanız çocuğun boğazından tasarruf yapamazsınız. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, hiç kimsenin kimliğini sorgulamamak demektir. Kimsin sen? Kökenin nedir? Eğer hepimiz Adem ile Havva’dan geldiysek hepimiz kardeşiz. Kimliği niye sorguluyoruz, insan olarak bakacağız. Eğer senin kimliğin nedir diye bir ayrımcılık olursa ona karşı duracağız. İşte Cumhuriyet Halk Partililik budur, herkesi kucaklamaktır’’ dedi.  ‘’CHP, savaş meydanlarında kurulan bir partidir’’  Hiç kimsenin inancını sorgulamayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "İnanç üzerinden siyaset yapmamak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel kurallarından birisidir. Herkesin inancına saygılıyız ama inanç üzerinden siyaset yapılmaz Mustafa Kemal Atatürk’ten gelen 2 temel kuralımız vardır. Bir, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı iki, Genelkurmay Başkanlığı’nı siyaset konusu yapmayacaksınız. Yani askerleri ve Diyanet’i siyasetin dışında tutacaksınız. Cumhuriyet Halk Partisi 100 yaşında, 100 yıllık bir partiyiz, bu kolay değildir çünkü CHP, avukat yazıhanelerinde kurulan bir parti değildir. CHP, savaş meydanlarında kurulan bir partidir. CHP Genel başkanlarının hiç zenginleştiğini göremezsiniz. Atatürk’ten bugüne kadar gelen bütün genel başkanlarına bakın. Hiçbirinin zenginleştiğini göremezsiniz. Tam tersine hepimiz topluma hizmet etmeyi temel ihtiyaç ve ilke edinmişizdir’’ şeklinde konuştu.  "Kendi derdimizi anlatmak değil, onun derdini yeteri kadar dinlemedik"  Konuşmasına özeleştiride bulunan Kılıçdaroğlu, "Ama bizim bir kusurumuz var, onu da açık yüreklilikle ifade edeyim. Biz bunları geniş kitlelere aktaramadık, yeteri kadar söyleyemedik. Yeteri kadar vatandaşın kapısını çalamadık. Kendi derdimizi anlatmak değil, onun derdini yeteri kadar dinlemedik. Onun sorunları nasıl çözeceğimizi onlara yeteri kadar anlatamadık. Dolayısıyla bizim tarihi bir görevimiz var. Çalınmadık kapıyı çalmak zorundayız, derdi olan insanın derdini dinlemek, onun derdine ürettiğimiz çözümleri ona aktarmak zorundayız. Böyle bir tarihi görevimiz var. O nedenle gençlerin, kadınların, hepimizin ortak görevi Türkiye’nin yaşadığı sorunları bir şekilde çözmektir. Yeni gelen arkadaşlarıma, kardeşlerime hoş geldiniz diyorum. Sizleri aramızda görmekten son derece mutluyum. Bir şey daha, sakın umutsuzluğa kapılmayın. Bizim kitabımızda umutsuzluk yoktur" ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.