Hava Durumu

#Deprem Bölgesi

Haberin Analizi - Deprem Bölgesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem Bölgesi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Nilüfer’den Hatay Samandağ'a anaokulu Haber

Nilüfer’den Hatay Samandağ'a anaokulu

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için harekete geçen Nilüfer Belediyesi, yardım çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Hatay Samandağ’da iki konteyner kent, aşevi ve kütüphane oluşturan Nilüfer Belediyesi, çocukların okul ihtiyacını gidermek için de yardım eli uzattı. Kurduğu konteyner kentte yaşayan çocukların eğitimi için Samandağ Kaymakamlığı’ndan yer tahsisi konusunda destek alan Nilüfer Belediyesi, Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu (ATÖF) iş birliğiyle, bölgeye 4 derslikli bir anaokulu kazandırdı. 2 ay gibi kısa zamanda hayata geçirilen, 400 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 2 bin 300 metrekarelik alana sahip Samandağ Belediyesi Nilüfer ATÖF Anaokulu, düzenlenen törenle kapılarını açtı. 150 öğrenci kapasiteli anaokulunun açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Nihat Matkap, Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, Samandağ Sahil Güvenlik Komutanı Yarbay Mevlüt Mercan, ATÖF Başkanı Yücel Tuna ile dernek temsilcileri, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri, Nilüfer kadın dernekleri temsilcileri ve bölge halkı katıldı. Açılışta Samandağ Belediyesi Nilüfer ATÖF Anaokulu tam anlamıyla bir dayanışmanın ürünü olduğunu vurgulayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “6 Şubat deprem felaketinin ardından aklımız, gönlümüz hep buradaydı. Yaraları sarmak için her zaman dayanışma içinde olduk. Zor zamanlarda dayanışma ruhuyla birbirine kenetlenen Türk toplumunun bir ferdi olmaktan her zaman gurur duyduk. Bursa’dan buraya uzatılan yardım elini sizlere ulaştırmak için köprü vazifesi gördük. Bundan sonra da sizleri yalnız bırakmayacağız. Samandağ’ın Bursa’da bir kardeş belediyesi var. Bu anaokulunu da dayanışma ile kurduk. Bu proje Nilüfer ve Samandağ Belediyelerinin yanı sıra, Almanya’daki 16 derneğin oluşturduğu Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu ve Nilüfer’deki kadın derneklerinin destekleriyle gerçekleşmiş bir projedir” dedi. Nilüfer’deki kadın derneklerinin de anaokuluna teknik malzeme desteğinde bulunduğunu belirten Başkan Erdem, “18 kadın derneği; bilgisayar, yazıcı, projeksiyon cihazı, test kitapları ve kırtasiye malzemesi gibi desteklerde bulundu. Bu okulun hizmete kazandırılmasında emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz ise, depremin ardından bölgeye yardıma koşan ilk kurumun Nilüfer Belediyesi olduğunu vurgulayarak, “Nilüfer Belediyesi sadece bu okulun yapımında katkı sunmadı. Samandağ’a ilk konteyner kenti kuran yine Nilüfer Belediyesi oldu. Burada yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman yanımızda oldu” ifadelerini kullandı. Depremin en büyük mağdurlarından birinin çocuklar olduğuna dikkat çeken Eryılmaz, “Çocuklarımız, büyük bir travma yaşadı ve büyük bir bölümü bu travmadan hala kurtulamadı. En fazla sahiplenmeye ihtiyacı olan çocuklarımıza bu okulumuzun merhem olacağına yürekten inanıyorum. Bu depremde bazı okullarımız yıkıldı, büyük bir bölümü de hasar aldı. Bu nedenle büyük bir okul ihtiyacı ortaya çıktı. Bu okulumuzun da bu eksiğin giderilmesine büyük bir katkı sunacağına inanıyorum. Çocuklarımız, bazı anlamda kendilerini sahipsiz hissediyor. Bu okulda, konteyner kentlerde yaşayan çocuklarımıza ücretsiz eğitim vereceğiz. Başta Nilüfer Belediyesi olmak üzere ATÖF ve projeye destek olan herkese şahsım ve Samandağ halkı adına teşekkür ediyorum” dedi. ATÖF Başkanı Yücel Tuna da, bu projeyle iyi ve kötü günde birlikte olma ve dayanışma ruhunu hep birlikte yaşadıklarını ifade ederek, “Bu felaketin ardından bizim amacımız ailesini kaybeden, okulsuz kalan çocuklarımızın yardımına koşmaktı. Almanya’nın farklı eyaletlerinde bir araya geldik. İlk etapta konteyner alanı olarak düşündüğümüz proje, Nilüfer Belediyesi’nin destekleriyle büyüdü ve bugünkü halini aldı. Dayanışma içinde herkesin iftihar edeceği bir eğitim yuvası oldu. Çocuklarımızın yüzlerindeki mutluluğu görünce biz de mutlu oluyoruz. Burada çok değerli çocuklarımızın yetişeceğine inancımız tam. Emeği geçen, katkı koyan herkese teşekkürler” dedi. Anaokuluna malzeme desteğinde bulunan Nilüfer kadın dernekleri adına konuşan Altınşehir Kadın Derneği Başkanı Umut Aydos da, böyle anlamlı bir projede yer almaktan mutluluk duyduklarını kaydetti. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz ile birlikte projeye destek olanlara teşekkür plaketi verdi. İki başkan daha sonra çocuklarla birlikte Samandağ Belediyesi Nilüfer ATÖF Anaokulu’nun açılışını gerçekleştirdi. Başkan Erdem açılışın ardından anaokulundaki sınıfları gezerek, çocukların sevincini paylaştı. Başkan Turgay Erdem ve Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz açılışın ardından Nilüfer Belediyesi konteyner kentini de ziyaret etti. Konteyner kentte kalan kadınların ikramlarını tadarak, onlarla sohbet eden Başkan Erdem, ihtiyaçları hakkında bilgi alarak, giderilmesi konusunda ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

Yeni "Kentsel Dönüşüm Yasası" kabul edildi Haber

Yeni "Kentsel Dönüşüm Yasası" kabul edildi

6 Şubat'ta meydana gelen deprem felaketi sonrasında Türkiye genelinde kentsel dönüşüm hareketi başlamış durumda. Türk Milleti Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Teklifi," yaygın olarak "Kentsel Dönüşüm Yasası" olarak bilinmektedir. Bu yasa, afet riski taşıyan bölgelerin dönüşümüne yönelik düzenlemeler içermektedir ve bu konuda önemli bir adım olarak kabul edilmiştir. Yasayla, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremler sonucu etkili afet bölgeleri olarak kabul edilen alanlarda, depremler ve sonrasındaki hasarlarla bağlantılı idari işlemlere karşı açılan iptal davalarına yönelik yeni usuller getirilmektedir. Bu usuller, yargı süreçlerinin hızlandırılmasını amaçlamaktadır. 10 gün içinde ilk inceleme yapılacak ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğ edilecektir. Savunma verme süresi 15 gün olacak, ancak bu süre bir defaya mahsus olmak üzere 10 gün uzatılabilecektir. İstinaf başvuruları en geç 2 ay içinde sonuçlandırılacaktır. Ayrıca, dış finansman kaynaklarının Kentsel Dönüşüm Başkanlığına tahsis edilmesini sağlayacak düzenlemeler de bu yasa kapsamında yapılmıştır. Hazine taşınmazlarının değerlendirilmesi için Başkanlıkça yapılacak tahsis de bu düzenlemeye dahil edilmiştir. Kanun ayrıca, riskli yapı tespiti, yıkım işlemleri, tahliye ve bilirkişi incelemelerine ilişkin detayları içermektedir. Yoksul veya düşük gelirli kişilere bağımsız bölümler verilmesi ve dava açılmasına ilişkin düzenlemeler de önemli bir yer tutmaktadır.

KOSGEB'ten afet bölgesine 450 milyon dolarlık destek... İşletme başına 750 bin TL Haber

KOSGEB'ten afet bölgesine 450 milyon dolarlık destek... İşletme başına 750 bin TL

ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son kabine toplantısında deprem sonrası mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin canlanması projesini başlattıkları açıklaması sonrasında KOSGEB Başkanı A. Serdar İbrahimcioğlu sahaya indi. KOSGEB Başkanı İbrahimcioğlu, depremden en çok etkilenen iller olan Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya’da KOBİ’ler ve esnafla buluşarak işletme başına 750 bin TL’ye kadar olan projenin ayrıntılarını anlattı. İbrahimcioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesini verdiği bu desteğe çok kısa sürede 11 bin 700 başvuru aldıklarını açıkladı. Başvuruların hızla onaylandığını duyuran İbrahimcioğlu, "Başvuruların tamamı online olarak alınıyor. Ödemeler taksitsiz bir şekilde hesaplara yatırılacak. Buradaki muradımız, 100 bin işletmeyi bu destek paketinden istifade ettirmek” dedi. KOSGEB’in uluslararası fonları kullanarak başlattığı proje, depremden etkilenen bölgelerde KOBİ'lerin iyileşmesi ve iş sürekliliğinin sağlanmasını amaçlıyor. KOSGEB eliyle uygulanan projenin finansmanı Dünya Bankası tarafından sağlanıyor. KOBİ’LERDEN BÜYÜK İLGİ İbrahimcioğlu’nun ziyaretinin sonraki durakları Adıyaman ve Malatya oldu. İbrahimcioğlu, Adıyaman ve Malatya’da da ticaret ve sanayi odalarını ziyaret ederek proje ile ilgili bilgi verdi. Bölgede bulunan KOBİ’lerin büyük ilgi gösterdiği toplantılarda İbrahimcioğlu, projenin ayrıntılarını anlattı. KOBİ’ler de İbrahimcioğlu ve ekibine proje hakkında merak ettikleri soruları yöneltti. HIZLI BİR ŞEKİLDE ÖDEMEYE DÖNÜŞECEK KOSGEB Başkanı İbrahimcioğlu, KOSGEB’in Dünya Bankası iş birliği ile 450 milyon dolarlık canlanma desteğini hayata geçirdiklerinin altını çizerek “Toplamda 11 ili destekleyecek krediyi ülkemize getirmiş olduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdesini verdiği bu desteğe çok kısa sürede 11 bin 700 başvuru aldık. Başvurular hızla onaylanıyor. Hızlı bir şekilde ödemeye dönüşecek bu programda amacımız, adında da olduğu gibi canlanma yani KOBİ’lerimize can suyu vermek” diye konuştu. 200 bin TL’den 750 bin TL’ye kadar olacak desteğin hasar durumuna göre belirleneceği, program başvurularının da çok kolay olduğunu anlatan İbrahimcioğlu, “Adıyaman, Malatya, Hatay, Kahramanmaraş, Nurdağı ve Islahiye’de hasarsız olmasına rağmen yüzde 30 gelir kaybına uğrayan işletmeler de bu destekten faydalanabilecek. Başvuruların tamamı online olarak alınıyor. Ödemeler taksitsiz bir şekilde hesaplara yatırılacak. Buradaki muradımız, 100 bin işletmeyi bu destek paketinden istifade ettirmek” dedi. İbrahimcioğlu, KOBİ’lerin deprem bölgesindeki işletmesini devam ettirmesini sağlamayı hedeflediklerini ifade ederek “Ticaretin çarklarının dönmesi için canlanma desteği diyoruz. Bu destek; mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeleri memnun edecek. 450 milyon dolarlık finansman, bölgenin tamamına girmiş olacak. Aldığı bu desteği nereye harcayacağının hesabını sormuyoruz. Faizsiz bir destek paketini, depremzede KOBİ’lerimize sunmuş olacağız. Yeni destek paketleri için uluslararası kuruluşlarla görüşmelerimiz devam ediyor. KOBİ’ler, KOSGEB’in internet sitesinde destekler linkine tıklayarak başvurularını yapabiliyorlar” diye konuştu.

Bolu'da 4,5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İllere Etkisi Hissedildi Haber

Bolu'da 4,5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İllere Etkisi Hissedildi

Bolu'da, son dönemlerin gündemini meşgul eden depremler zincirine bir yenisi eklenerek, 4,5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem, çevre illerde de hissedildi ve insanlar arasında endişe yarattı. Türkiye'nin deprem kuşağında bulunmasının getirdiği riskler bir kez daha gündeme taşındı. Türkiye'de deprem gerçeğiyle yaşamak, halk için uzun yıllardır bir gerçeklik haline gelmiştir. Ancak Bolu'da yaşanan 4,5 büyüklüğündeki deprem, vatandaşları bir kez daha bu gerçeğin acı hatırlatıcısı yaptı. Depremin merkez üssü Bolu olurken, 7.28 kilometre derinlikte meydana geldiği AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) verileriyle doğrulandı. Bu büyüklükteki bir depremin etkileri oldukça hissedilir düzeydedir ve insanlar arasında paniğe neden olabilir. Depremin etkisiyle Bolu'da bulunan vatandaşlar, deprem sonrası sokağa döküldü. Endişe ve tedirginlik, insanların bir araya gelerek deprem sonrası yaşadıkları deneyimleri paylaşmalarına neden oldu. Ayrıca, bu deprem çevre illerden de hissedildi. Bu, depremin etkisinin sadece Bolu ile sınırlı kalmadığını ve çevre bölgelerde yaşayan insanların da bu olaydan etkilendiğini gösteriyor. Türkiye, jeolojik yapısı nedeniyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalan bir ülkedir. Bu nedenle deprem riski ve hazırlıklı olma gerekliliği, vatandaşların gündeminden hiç düşmeyen önemli bir konu olarak öne çıkar. Depremlere karşı alınacak tedbirler ve doğru bilgiye erişim, can ve mal kaybını minimize etmede kritik bir rol oynamaktadır. Bu son yaşanan deprem, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesini ve bu konuda daha fazla farkındalık oluşturmasını gerektiriyor. Ayrıca, deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşların deprem sonrası olası acil durumlar için hazırlıklı olmaları, kurtarma ekiplerinin hızlı bir şekilde müdahale etmesini kolaylaştırabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'nda konuştu Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'nda konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizin deprem haritasında belirli fay hatları var. Ancak son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem meydana geldi. Dolayısıyla artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak görüp çalışmaları yürütmemiz gerekiyor” dedi. “KOMİSYONLARDA YAPILACAK TARTIŞMALARIN KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINA IŞIK TUTACAK OLDUĞUNA İNANIYORUM” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmasında “Deprem gerçeği ve kentsel dönüşüm şurasının ülkemiz, milletimiz, deprem geçiren ve deprem tehdidi altında olan şehirler için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şuramıza katkı verecek uzmanlarımıza sivil toplum temsilcilerimize teşekkür ediyorum. Komisyonlarda yapılacak tartışmaların kentsel dönüşüm çalışmalarına ışık tutacak olduğuna inanıyorum. Deprem Yasası için de en geniş şekilde istifade edeceğiz. Amacımız insanlarımızı ve şehirlerimizi tehdit eden deprem gerçeğine karşı elimizdeki en önemli araç olan kentsel dönüşümü en sağlıklı, hızlı ve adil bir şekilde yürütecek hukuki alt yapıyı kurmaktır.” diye konuştu. “ÜLKEMİZİN 81 VİLAYETİNİN TAMAMINI DEPREM BÖLGESİ OLARAK GÖRÜP ÇALIŞMALARI YÜRÜTMEMİZ GEREKİYOR” Bilim insanlarının yaklaşan tehlikeye karşı kamuoyunu her gün ikaz ettiğini belirten Erdoğan, "Yürütme olarak her ikaza kulak veriyoruz. Çıkacak kanunla meclisimiz de üzerine düşeni yapmış olacak. Yargının da kolaylaştırıcı bir anlayışla sürece dahil olacağına inanıyorum. Kentsel dönüşüm yürütülen yerlerde yaşayan vatandaşlarımızdan beklentilerimiz bu çalışmalara destek vermesidir. Bilim insanlarımızın son dönemde sık sık dile getirdiği bir gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum. Ülkemizin deprem haritasında belirli fay hatları var. Uzun yıllar boyunca depremle ilgili çalışmalar bu haritalara göre yürütüldü. Ancak son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem meydana geldi. Dolayısıyla artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak görüp çalışmaları yürütmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu. “6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN ARDINDAN ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ ÜLKEYİ YENİ BAŞTAN İNŞA ETMEKLE KARŞI KARŞIYA KALDIK” 6 Şubat'ta yapıların önemli kısmının şiddetli depreme dayanıklı olmadığını gördüklerini ifade eden Erdoğan, "Yıkılan yapıların yüzde 90’dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdir. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale gelmiştir. Depremden etkilenen nüfus sayısı 14 milyonu buluştur. İfade ettiğimiz rakamlar Avrupa'daki kimi ülkelerin toplam konut ve ticari alan büyüklüğünden fazladır. Biz 6 Şubat depremlerinin ardından orta büyüklükteki ülkeyi yeni baştan inşa etmekle karşı karşıya kaldık. Şu ana kadar afet bölgesinde 200 bin konutun inşasına başladık. 210 bin konut için de yerinde dönüşüm başvurusu aldık. Yerinde dönüşüm projeleri bakanlığımızın sıkı denetimi altında yürütülecektir. Rezerv alanlarda yeni temeller atmayı sürdürüyoruz. Önümüzdeki aylarda inşası tamamlanan konutları hak sahiplerine teslim edeceğiz. Amacımız temeli atılan her konutu 1 yıl içerisinde hak sahibine teslim etmektir. Konut inşaatları bitene kadar depremzedelerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaları da oluşturduk. Bugün itibariyle bölgede yaklaşık 186 bin konteynerden oluşan 345 konteyner kent kurduk. Artık çadır yok. Çadırları kaldırdık. Rekor sıcaklar yaşandığı için konteynerlerin 160 bine yakınına klima taktık. Faaliyette olan konteyner kentlerimizde 580 bin vatandaşımız barınıyor.” açıklamasında bulundu. “DEPREM BÖLGELERİNDEN BAŞLAYARAK 81 İLİMİZİN ÇEHRESİNİ KENTSEL DÖNÜŞÜMLE DEĞİŞTİRMEKTE KARARLIYIZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yaptığımız kira yardımından yaklaşık 327 bin hanedeki 1 milyon 310 bin vatandaşımız yararlandı. Bugüne kadar 6 milyar 276 milyon lira kira yardımı ödemesi gerçekleştirdik. Destek, taşınma, vefat, enkaz, yıkım ve diğer başlıklar altında depremzedelerimize 82 milyar lira mali yardımda bulunduk. Yarısını bağışlardan yarısını da bütçeden karşıladık. Temmuz ayındaki ek bütçe ile deprem bölgesine 762 milyar lirayı ayırdık. 2024 yılında afet bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz. Orta vadeli programda da önceliği deprem bölgesinin yaralarının sarılmasına verdik. Burada sayamadığımız birçok destekle yeni yuvalarına kavuşana kadar vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz. Ticari alanlarıyla, meydanlarıyla, spor tesisleriyle parkları ve bahçeleriyle medeniyetimizin şehir anlayışını modern çizgilerle yoğuran geleceğin şehirlerini de inşa ediyoruz. Rantın değil, insanın ön planda olduğu şehircilik anlayışından en küçük bir taviz vermeden, deprem bölgelerinden başlayarak 81 ilimizin çehresini kentsel dönüşümle değiştirmekte kararlıyız. Son dönemde kira ve konut fiyatlarındaki akılla, mantıkla, ahlakla izah edemeyecek artışların önünü de böylece keseceğimize inanıyorum. Sadece felaketler değil unutmayın imkanlar da bir imtihandır. Biz milletimiz ve ülkemiz için en iyisini yapmanın peşindeyiz. Küçük menfaatler için ellerindeki imkanı milletin ve ülkenin huzurunu kaçıracak şekilde kullananlara karşı, gereken idari ve hukuki yaptırımları uyguluyoruz. Bu tür yollara tevessül edenler asıl cezayı ise mahşeri vicdanda yargılanarak alacaklardır.” Libya’da meydana gelen deprem ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Çok büyük felaketle sarsıldı. Haberi alır almaz ilgili birimlerimize gereken talimatları verdik. Tüm imkanlarımızla oradayız. Libya’ya insanı yardım kapsamında 3 uçak ve 3 gemi görevlendirdik. Deniz Kuvvetlerimize ait Sancaktar ve Bayraktar gemilerimiz Libya'ya intikale başladı. Bu zor günleri kısa sürede atlatmaları için Libyalı kardeşlerimize yardımlarımız aralıksız devam edecektir. Türkiye'nin yardım eli olarak sahada fedakarca çalışan personellerimize ve sivil toplum kuruluşlarımızın mensuplarına teşekkür ediyorum” diye konuştu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ise yaptığı konuşmasında “Deprem gelmeden biz tedbirimizi almalıyız. Kentsel dönüşümü bizim hızla harekete geçirmemiz gerekiyor. Vatandaş da ufak tefek itirazları ya da kaygıları olmakla birlikte kentsel dönüşümü istiyor. Ama belediyelere gelince üzülerek söylüyorum birçok arkadaşımız bu konuda gayret etmesine rağmen bazı belediyeler bu konuda asla istekli davranmıyorlar” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.