Hava Durumu

#Japonya

Haberin Analizi - Japonya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Japonya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hayvan sevgisi sınır tanımadı: Japonya'dan Türkiye'ye geldiler Haber

Hayvan sevgisi sınır tanımadı: Japonya'dan Türkiye'ye geldiler

Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde Küpçü ailesi 2018 yılında Reçel isimli kediyi sahiplendi. Kedi, kısa sürede yaptığı hareket ve davranışlar ile aile üyeleri tarafından büyük ilgi ve hayretle karşılanırken, Merve Meryem Küpçü kedisi için bir sosyal medya hesabı oluşturdu. Küpçü, kedisi Reçel’in evde çocukları ile oynadığı anları ve ev hallerini sosyal medya hesabına yükledi ve büyük takipçi kitlesine ulaşmaya başladı. Her geçen gün artan takipçi sayısı ile yurt içi ve yurt dışından hayvan severler tarafından tanınan Reçel 20 bin takipçiye ulaştı. Reçel’in takip edenler arasında yer alan Japonya’nın Tokyo şehrinden Yuna Fujiki kendi kedisinin özelliklerine sahip olduğunu görünce Merve Meryem Küpçü ile sosyal medya üzerinden iletişime geçti. Bir süre sosyal medyada konuşan ikiliden Yuna Fujiki, en kısa sürede Lüleburgaz’a gelerek Reçel’i görmek istediğini iletti. Aile üyeleri bunu önce hayretle karşılarken sonrasında ciddi bir olaya dönen ziyaret için tarih belirlenmeye çalışıldı. Fenomen kedisi Reçel, 2022 yılında hastalanarak vefat etti. Japon Yuna Fujiki de Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde ikamet eden aileyi ziyaret etti. "TÜM CANLILARI KORUYALIM, ONLARI SEVELİM" Yuna Fujiki ziyareti sırasında tercüman aracılığı ile yaptığı açıklamalarda bulundu. Reçel’in ölümüne çok üzgün olduğunu ifade eden Yuna Fujiki, “Reçel için sosyal medya üzerinden açtıkları hesapta kendi kedim ile bire bir aynısı olduğunu gördüm. Bütün özellikleri dış görünüşü aynıydı. Çok şaşırdık ve sevindik eşimle. Onu yakından görmek istedim. Türkiye’ye gelmeyi çok istiyordum. Reçel de bunun baş nedenlerinden biriydi. Onu görmeyi çok istiyordum. Meryem’i de çok sevdim. Aileyi, çocukları çok sevdim. Reçeli canlı olarak sadece sosyal medyada gördüm. Kediler ile huzur buluyorum. Tüm canlıları koruyalım, onları sevelim. Onlara zarar vermeyelim” ifadelerini kullandı.   "ÇOK MUTLUYUM" Ev sahibi Merve Meryem Küpçü ise şehir dışından gelen oldukları ama ülke dışından ilk kez misafir geldiği belirterek, “Çok mutluyum. Daha önce Reçel'i görmeye şehir içi ve şehir dışından çok gelen oldu. Ama ilk defa Yuna çok uzaklardan geldi. Bu yüzden çok duygusalım. Kedi sevgisi bizi buluşturdu. Yuna ile biz kedisinin bana sosyal medyadan fotoğrafını atmasıyla tanıştık. İki kedisi de bizim iki kedimize çok benziyordu. Bu tesadüf ile arkadaşlığımız gelişti. Bir süre sonra buraya gelmek istediğini söyledi. Yaklaşık 5 aylık süreç sonunda Lüleburgaz’a geldi. Evimizde kendisini misafir edeceğiz. Kedimizin mezarına gideceğiz. Onu orda ziyaret edeceğiz” dedi. Daha sonra misafirler Reçel’in mezarını ziyaret etti. Mezar taşına sarılıp öpen ve dua eden Yuna Fujiki, daha sonra bölgeden ayrıldı.

Türk ve Japon göz doktorları deprem ve afetleri konuştu Haber

Türk ve Japon göz doktorları deprem ve afetleri konuştu

İSTANBUL (İGFA) - Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Başkanı Prof. Dr. Ziya Kapran, 15 ilimizi etkileyen deprem sonrasında afet bölgesindeki destek çalışmalarına ilk günden bu yana dernek olarak devam ettiklerini paylaştı. Bu kapsamda Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne konteyner ve Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne malzeme desteği sağlandığını, asistan ve uzman doktorlar başta olmak üzere depremden etkilenen tüm göz hekimlerinin eğitimlerine devam etmesi için destek verdiklerini söyledi. Gezici göz muayene istasyonları ile depremden etkilenenlere destek vermeye çalıştıklarını, yardım girişimleri kapsamında 9 konteynerın bölgeye gönderildiğini aktardı. Dernek yönetim kurulu başta olmak üzere tüm gönüllü göz doktorlarının bölgede sağlık hizmetine katkıda bulunabilmek için çaba sarf ettiğini söyledi. Bu  zor dönemde dünyanın dört bir yanından anlamlı yardım ve desteklerin geldiğini hatırlatan Prof.Dr.Ziya Kapran Japon Oftalmoloji Derneği’nin desteklerinin unutulmaz olduğunu belirtti. Deprem döneminde Japon meslektaşları ile dayanışma ve destek için bölgede birlikte çalıştıklarını paylaşan Kapran, Japon Oftalmoloji Derneği Başkanı Tetsuro Oshika, Prof. Dr. Keiichi Kato ve Prof. Dr. Toru Nakazawa’ya teşekkürlerini iletti. Deprem ve doğal afetlerle ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaşmak için Antalya’ya geldikleri için ayrıca övgüyü hak ettiklerinin altını çizdi.  Japon Oftalmoloji Derneği Başkanı Tetsuro Oshika çok uzaklarda yaşayan iki toplum olmalarına karşın çok güçlü bağlara sahip olduklarını ve bugün Antalya’da Türk göz hekimleri ile birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını paylaştı. Deprem, tusunami ya da benzeri doğal afetlerde insanların her şeylerini kaybedebildiklerini paylaşan Oshika bu dönemlerde sağlık hizmetlerini vermenin güçlüğüne dikkat çekti. Hastanelerin zarar görebildiğini; sağlık personelinin ve doktorların işlerinin daha da zorlaştığının altını çizdi. Elektirik, su, enerji kaynaklarına erişimde zorlukların yaşandığını, doğal afetlerden zarar gören ve sağlık hizmetine ulaşmaya çalışanların dağınık bir yapıda olmasından kaynaklanan zorlukların yaşandığını paylaştı. İnsanlara medikal sağlık hizmeti vermenin zorlaştığı bu dönemde iyi bir planlama  yapılmasının önemine işaret etti. Mobil sağlık araçları ile hizmet götürmenin iyi bir çözüm olabildiğini söyledi.   Deprem döneminde gezici göz muayenesi aracının sahadaki koordinasyonundan sorumlu Türk Oftalmoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kıvanç Güngör bölgede yaşadıkları zorlukları, bu zorlukların üstesinden nasıl geldiklerini katılımcılar ile paylaştı.  Depremzedelerin gözlüklerini, göz ilaçlarını ve kontakt lenslerini enkaz altında bıraktıklarını belirterek şöyle devam etti: “ TOD Merkez Yönetim Kurulu ve bu kurul içerisinden oluşturulan deprem komisyonu koordinasyonunda ihtiyaçları belirledikten sonra bir hareket planı oluşturduk. Bölgede üyelerimiz ile bağlantıya geçtik. Sağlık Bakanlığı, ilgili kamu kurumları ve hastaneler ile hep temas içerisindeydik.  Depremzedelere ihtiyacı olan göz muayenesini sağlamak üzere hızlı bir şekilde aracımız tam teşekküllü şekilde hazırladık. Hep birlikte dayanışma ile sıkıntılarımızı bir nebze olsun hafifletmek için çalıştık. İhtiyaçları doğru belirleme, planlama ve koordinasyon çok önemli. Bölgede sadece hasta ve hasta yakınları için değil aynı zamanda hizmet verebilecek sağlık personeli için de çalışmalar yapılmasının ne kadar elzem olduğunu gördük. ”

Erkekleri öldüren virüs keşfedildi Haber

Erkekleri öldüren virüs keşfedildi

(ABD İGFA) Japon bilim insanları tarafından yapılan açıklama, kısa sürede yankı uyandırdı. Araştırmanın sonuçları, 2021 yılında vizyona giren diziyi hatırlattı. Dizi, sadece erkekleri öldüren bir virüsün ortaya çıkmasından sonra yaşananları anlatıyordu. Japon bilim insanları uzun süredir yaptıkları çalışmaların sonunda yeni bir virüs türü keşfetti. Tırtıllar üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucu, tırtıllar üzerindeki bir virüsün sadece erkekleri öldürmek üzere evrimleştiği açıklandı. TESADÜF ESERİ KEŞFEDİLDİ Minami Kyushu Üniversitesi'nde araştırma teknisyeni olarak görev yapan Misato Terao, üniversitenin terasında bulunan tırtılların, bitkileri daha farklı kemirdiğini fark etmesi üzerine bir araştırmaya başladı. Hemen tırtılları toplayan Terao, bunları böcek fizyoloğu uzmanı Yoshinori Shintani'nin laboratuvarına götürdü. Shintani, tırtılların büyük çoğunluğunun dişi olduğunu tespit etti. Shintani, laboratuvara getirilen tırtılların içerisindeki erkeklerle dişileri çiftleştirerek 13 farklı nesil elde etti. DİŞİLERE DOĞAL SEÇİLİMDE AVANTAJ SAĞLIYOR Araştırma sonucunda, 13 nesil sonra yalnızca 3 erkek tırtılın hayatta kaldığını geri kalan büyük kısmın dişi olduğunu belirledi. Araştırmalarını derinleştiren Shintani, tırtılların üzerinde ‘erkek katili’ bir virüs olduğunu keşfetti. Buna göre Shintani, virüslerin anneden çocuklara geçtiğini, üremede sıkıntı yaratmadığını ancak dişilerin doğal seçilimde büyük bir avantaj kazandığını açıkladı. AKILLARA 2021 YILINDA ÇIKAN DİZİYİ GETİRDİ Araştırma sonuçları, 2021 senesinde vizyona giren "Y: The Last Man" dizisini akıllara getirdi. Dizide sadece Y kromozomuna saldıran bir virüs nedeni ile dünyada Y kromozomuna sahip tüm memeliler hayatını kaybediyordu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.