Kılıçdaroğlu'ndan 'Akbelen' tepkisi
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Düşünün coğrafyamızın, güzel Türkiye’mizin bir bölümünde yıllarını vermiş, büyüklerinin mezarlarının olduğu coğrafyada insanlar topraklarına sahip çıkmak istiyorlar. Siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız, vatanınıza sahip çıkıyorsunuzdur zaten.
Necla Hanım dedi ki, arıcılık yapıyorduk. Ormanın olmadığı yerde arı balı nereden toplayacak? Size gıda veren hayvanlar nerede beslenecek. Sizler kendi doğanıza, toprağınıza sahip çıkıyorsunuz. Eğer toprak elinizden alınıyorsa bilin ki vatan elinizden alınıyordur.
Hep seçimi beklediler. Seçimden sonra gereğini yapalım dediler. Seçimi hile ile aldılar. Şimdi o devasa araçlarla o ağaçların nasıl yıkıldığını gördük. Ormana baktığınızda ayrı bir hayat görürsünüz, içinizde bir şeylerin kıpır kıpır olduğunu görürsünüz. Orman ağaç değildir aslında. Ormanın ayrı bir hayatı vardır. Ağaç olsaydı tek başına hadi kes diyelim. Ormanın içinde ayrı bir hayat var.
Siz orayı katlettiğinizde aslında hayatı tümüyle yok ediyorsunuz. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması'nı da imzalamışsınız. Söz vermişsiniz. Parlamentodan geçmiş. Ama buna rağmen ‘ben yoluma devam ediyorum’ diyorlar.
'BEŞLİ ÇETE' VURGUSU
Beşli çeteler Saray’dan güç alarak, askeri de polisi de size karşı kullanıyorlar. Bakın Akbelen sadece bir Akbelen değil aslında. Akbelen aslında aynı zamanda bir Türkiye’dir. O güzel doğanın yüzde 75-80’i maden arama ruhsatı olarak verilmiş. Ben boşuna mı beşli çeteler diyordum?
ERDOĞAN'A 'MARJİNAL' YANITI
Ormanların yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz, erdem, ahlak olur ya. Bir avuç kişiye çalışıyorlar, marjinal olan onlar.
Kömür bacalarından çıkan dumanı koklamak mı daha güzel, yoksa ormanın güzel havasını teneffüs etmek mi daha güzel? Siz eğer kömür bacasından tüten dumanı solumak istiyorsanız, sizin bu ülkede yaşama hakkınız yok. Eğer bir ülkede siyasal iktidar kendisini beşli çeteye teslim etmişse, marjinalleşmiş demektir.