Hava Durumu

#Otomotiv

Haberin Analizi - Otomotiv haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Otomotiv haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İhracatın lideri otomotiv sektörü oldu Haber

İhracatın lideri otomotiv sektörü oldu

ANKARA (İGFA) - Türkiye'nin kasım ayı ihracatı 22,3 milyar dolar oldu. Ocak-Kasım dönemindeki 11 aylık ihracat 238,5 milyar dolar, son 12 aylık ihracat ise 261,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Kasım ayı dış ticaret verileri Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe tarafından Ankara'da açıklandı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, aylık ihracat verilerinin bu yıl dalgalı bir seyir izlediğini hatırlattı. 11 ayın yedisini artıda, kasımla birlikte dört ayı ekside tamamladıklarını bildiren Gültepe, şöyle devam etti: “Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre, kasım ayında 22,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,1 eksideyiz. Ocak-Kasım dönemini kapsayan 11 aylık ihracatımız 238,5 milyar dolara, son 12 aylık ihracatımız ise 261,5 milyar dolara ulaştı. 11 aylık ihracatta yüzde 2,5, 12 aylık ihracatta yüzde 2,3 artıdayız. Hizmet ihracatında da dokuz aylık veriler elimizde. Dokuz aylık hizmet ihracatımız yüzde 7,4 artışla 86,4 milyar dolara ulaştı. Hizmet İhracatçıları Birliğimizin tahminine göre Ekim ve Kasım aylarında toplam 20,5 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdik. Böylelikle, hizmet ihracatında 11 ayda 107 milyar doları aşacağımızı öngörüyoruz. KASIMDA 17 SEKTÖR İHRACATINI ARTIRDI, 9 SEKTÖRDE DÜŞÜŞ YAŞANDI Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre mal ihracatımıza sektörler özelinde baktığımızda otomotiv, 3 milyar 240 milyon dolarla yine ilk sırada yer aldı. Otomotivi, 2 milyar 540 milyon dolarla kimya, 1 milyar 490 milyon dolarla hazır giyim, 1 milyar 460 milyon dolarla elektrik-elektronik ve 1 milyar 260 milyon dolarla çelik takip ediyor. Geçen ay 17 sektörümüz ihracatını artırırken, 9 sektörümüzde düşüş yaşandı. Zeytin ve zeytinyağı yüzde 57 ile oransal olarak ihracatını en fazla artıran sektör oldu. Fındıkta yüzde 38, savunma ve havacılıkta yüzde 32, su ürünleri ve hayvansal mamullerde yüzde 19, tütünde yüzde 17 ihracat artışı kaydedildi. Müvecher ise yüzde 46 ile geçen ay oransal olarak ihracatı en çok daralan sektör oldu. Firmaların yasal merkezini baz alan TİM verilerine göre geçen ay 47 il hracatını artırdı. En çok ihracat yapan beş il İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir, Ankara şeklinde sıralandı. Kasımda bin 306 firma ilk kez ihracat yaptı. Kilogram birim değerimiz geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artışla artışla 1,37 dolara ulaşırken, parite nedeniyle 121,5 milyon dolarlık bir kayıp yaşandı. KASIMDA AB ÜLKELERİNE 9,4 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT YAPILDI Mustafa Gültepe, en çok ihracat yapılan ülkelerin Almanya, ABD, Birleşik Krallık, Irak ve İtalya şeklinde sıralandığını bildirdi. 43 ülkede yüzde 50'nin, 96 ülkede yüzde 10'un üzerinde ihracat artışı kaydettiklerini anlatan Gültepe, “Genel tabloda ise 120 ülkeye ihracatımızı artırdık. En çok ihracat yaptığımız ülke grupları arasında Avrupa Birliği (AB), 9,4 milyar dolarla yine ilk sırada yer aldı.” dedi. HIZIMIZI KESEN ENGELLER KALDIRILIRSA 2025'TE 280 MİLYAR DOLARLIK HEDEFE KOŞABİLİRİZ 11 aylık ihracatta yüzde 2,5 artıda olduklarını belirten Mustafa Gültepe, 2024 için aslında çok daha fazlasını arzu ettiklerini söyledi. Gültepe sözlerini şöyle noktaladı: “2028 hedeflerimize ulaşabilmemiz için ihracatımızı her yıl çift haneli büyütebilmeliyiz. Ancak Avrupa başta olmak üzere küresel pazarlarda talebin yavaş seyretmesi bu yıl bize olumsuz yansıdı.Ama asıl sorun rekabetçiliğimizi kaybetmemizden kaynaklandı. Eğer rekabetçiliğimizi koruyabilseydik bugün burada çok farklı rakamları konuşuyor olabilirdik. Biz 2025'le birlikte bu sorunların aşılacağını umut ediyoruz. Hızımızı kesen engeller kaldırılırsa önümüzdeki yıl 280 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla koşabiliriz.” 

Yüzde 100 yerli elektrikli aracı 16 yaşındaki gençler kullanabilecek Haber

Yüzde 100 yerli elektrikli aracı 16 yaşındaki gençler kullanabilecek

Go Green Türkiye Fuarı, Bursa’da açıldı. 16-18 Kasım 2023 tarihleri arasında ziyaret edilecek fuarda, 6 girişimci firmanın Amperino markasıyla yaptığı L-7 serisi ‘City Car’ segmenti araç dikkat çekti. 8 bin metrekare alanda yapılan fuarda sergilenen aracın prototipini ilk günden çok sayıda meraklısı inceleme fırsatı buldu. 16 yaşında bir gencin motosiklet ehliyeti ile kullanabileceği aracın prototip menzili 150 kilometre olsa da mesafe kolaylıkla 200 kilometreye kadar çıkabilecek. Yüzde 100’e yakın yerlilik oranıyla dikkat çeken 3 kişilik araç, şarj istasyonlarında ve evlerde kolaylıkla şarj edilebilecek. 2025 yılında seri üretime başlaması hedeflenen aracın satış fiyatının 15 ile 18 bin dolar arasında olması planlanıyor. 50 mühendisin 4 yıldır üzerinde çalıştığı araç, tamamlandıktan sonra farklı ülkelere de ihraç edilecek. Amperino Ceo’su Haluk Özbek, fuarda araç ile ilgili bilgiler verdi. Özbek, “Dünya’da elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla beraber ülkemizde elektrikli araçlarda otomotiv endüstrisinde iyi bir yer edinmeye çalışıyor. Bunun içerisinde Bursa’da zaten geleneksel otomotiv üretimindeki Türkiye’nin en önemli merkezlerinden bir tanesiydi. Biz Bursalı farklı sektörlerdeki 6 girişimci ortakla birleşerek özellikle dünyadaki otomotiv endüstrisinin daha az gelişmiş ülkelere elektrikle beraber tanıdığı şansı değerlendirmek amacıyla bizler de sermayelerimizin bir kısmını aktararak, hatta değerli bir başlangıç dediğimiz noktadayız. İlk etapta mükemmel bir otomobil üretmek iddiasında değiliz ama ilerleyen yıllarda dünyada en iyi rekabet edebilecek şekilde, tüketicilerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilecek, elektrikli araçlarla ilgili yatırımlarımıza başlamış olduk” diye konuştu. İLK ARAÇ CUMHURBAŞKANINA HEDİYE EDİLECEK İlk fuarlarına katıldıklarını belirten Özbek, “İlk aracımızı da Cumhurbaşkanımıza hediye etmek istiyoruz. Zira Cumhurbaşkanımızın hem batarya hem de elektrikli araçlarla ilgili ülkemizi önemli merkezlerden birisi yapacağız hedefine bizde sahip çıkıyoruz. Aracımızın C-100 serisi dedik, özellikle Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ithafen böyle bir isimlendirme yapmış olduk. İlerlemeye devam edeceğiz” dedi. YÜZDE 100’E YAKIN YERLİLİK ORANI “Biz özellikle bu araçlar segmente edildiğinde ‘City Car’ dediğimiz şehir içi kullanımı önceleyen L-7 sınıfı daha mini araçlarla bu endüstriye adım atmış olduk” diyen Özbek, “Aracımız üç kişilik L-7 sınıfındaki en hacimli, heybetli araçlardan bir tanesidir. Yüzde 100’e yakın yerlilik oranıyla üretiliyor. Bizler dördüncü yılımızdayız. 50’ye yakın laboratuvarlarda çalışan mühendislik ekibimizle işimizi buraya kadar getirdik” ifadelerini kullandı. 2025 BAŞINDAN İTİBAREN SERİ ÜRETİM OLACAK Aracın 2025’in başından itibaren seri üretim çalışmalarına başlamayı düşündüklerini aktaran Özbek, “Bu arada tabiki hem görüşmelerimizin devam ettiği yatırımcılarla görüşerek daha güçlü sermayelerle daha yüksek adetli seri üretimler hedefindeyiz” diye konuştu. Mevcut şirketlerde bine yakın çalışanla yüzde 70 ihracat yaptıklarını dile getiren Özbek, “Kendi sektörlerimizde yüzde 70 oranında ihracat ile çalışıyoruz. Bu araçlarda da ihracat oranının yüzde 50’lerde olması en büyük arzumuzdur. Ürünün standartları ve fiyat baremi ile ihracatta da çok hızlı yol alacak diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. MENZİL 200 KİLOMETREYE KADAR ÇIKACAK Şuan ki prototip aracın menzilinin 150 kilometre olduğunu söyleyen Özbek, “Fakat çok rahat 200 kilometreye kadar çıkabiliyoruz. Hem evlerde hem şarj istasyonlarında çok rahat doldurulabilecek” dedi. 16 YAŞINDAKİ GENÇLER MOTOSİKLET EHLİYETİYLE KULLANACAK L-7 sınıfının içeriği hakkında da bilgiler veren Özbek, “16 yaşındaki gençlerimiz motosiklet ehliyetiyle aracımızı kullanabilecekler. Dolayısıyla aynı zamanda gençlerimiz ilk şoförlüklerini öğrendiği araç da olacak. Şehir içi kullanım dikkate alındığında çok iyi bir kilometre ile üretime başlamış olacağız” şeklinde konuştu. 15-18 BİN DOLAR ARASINDA SATIŞA ÇIKACAK 15-18 bin dolar arasında bir fiyatla piyasaya çıkması planladıklarını belirten Özbek, “Hem Türkiye’deki hem de Bursa’daki yeni bir elektrikli araç girişimlerinden bir tanesi olması, büyük ilgiye vesile oldu. Sadece Bursa ve Türkiye’deki diğer illerden değil, Avrupa’dan da gelen misafirlerimiz var. Böyle bir şey de bizleri heyecanlandıyor. 4 yıldır yaptığımız çalışmaları yakından takip edenler de bugün burada bizleri yalnız bırakmadı. Devletimizin verdiği teşviklerle büyük yol aldık. Prototip geliştirmelerimiz sürüyor. Bu ülkemiz için değerli bir başlangıçtır. Farklı sektörlerde çalışan yatırımcıların ülkesinin geleceğine, gençlerini destekleyecek şekilde aktarmasını çok önemli. Emin adımlarla ilerleyerek, şehir içi ulaşım L7 sınıfı dediğimiz konsepti mükemmel bir şekilde oturtmak istiyorum. Orada markalaşmak istiyoruz. İlerleyen zamanlar da ise farklı segmentlerde üretim yapacağız. Türkiye’de ‘City Car’ çok büyük ihtiyaç. İnsanlar araç alamadığı için motosiklet almaya yöneldi. Biz eminizki motosiklet kullanıcıları, bu araç piyasaya çıktığında ilk önceliği olacaktır. Bataryanın ömrü uluslararası standartlarda olacak.

Otomotiv ihracatı ekimde yüzde 17 artışla 3,1 milyar dolar oldu Haber

Otomotiv ihracatı ekimde yüzde 17 artışla 3,1 milyar dolar oldu

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinin ekim ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 16,6 artış ile 3 milyar 87 milyon dolar oldu. Endüstrinin toplam ihracattaki payı ise yüzde 13,5 oldu. TEDARİK ENDÜSTRİSİ İHRACATI 1,2 MİLYAR DOLAR OLDU Ekimde en büyük ürün grubu tedarik endüstrisi ihracatı 1 milyar 196 milyon dolar oldu. Binek otomobiller ihracatı yüzde 34 artarak 1 milyar dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı 446 milyon dolar, çekiciler ihracatı 184 milyon USD, otobüs-minibüs-midibüs ihracatı yüzde 53 artarak 214 milyon dolar oldu. Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya ihracatta yüzde 7 oranında artış görülürken, yine önemli pazarlardan Rusya Federasyonu’na yüzde 10, Fransa’ya yüzde 17, ABD’ye yüzde 24, Romanya’ya yüzde 70 ve Birleşik Krallık’a yüzde 31 ihracat artışı yaşandı. Binek otomobillerde önemli pazarlardan olan Fransa’ya yüzde 93, İtalya’ya yüzde 25, Polonya’ya yüzde 91, İspanya’ya yüzde 27, Cezayir’e yüzde 100, İsveç’e yüzde 144 ihracat artışı yaşandı. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda ise Birleşik Krallık’a yüzde 7, Belçika’ya yüzde 14, Fransa’ya yüzde 24, Romanya’ya yüzde 51, Polonya’ya yüzde 98 ihracat düşüşü görülürken, Slovenya’ya yüzde 60, İtalya’ya yüzde 38 ihracat artışı gerçekleşti. Otobüs, minibüs, midibüs ürün grubunda ise Fransa’ya yüzde 60, ABD’ye yüzde 59, İtalya, Almanya ve İspanya’ya üç haneli ihracat artışları yaşandı. ALMANYA’YA İHRACAT 437 MİLYON DOLAR OLDU En fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya 437 milyon dolarlık ihracat yapıldı. İkinci büyük pazar olan Fransa’ya yüzde 48 artışla 373 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Birleşik Krallık’a yüzde 4 artışla 296 milyon dolar, İtalya’ya yüzde 27, İspanya’ya yüzde 35, Polonya’ya yüzde 37, Romanya’ya yüzde 63, Portekiz’e yüzde 51 ve İsveç’e yüzde 54 ihracat artışı yaşanırken Belçika’ya yüzde 22, Macaristan’a yüzde 54 ihracat düşüşü oldu. AB ÜLKELERİNE İHRACATTA YÜZDE 20 ARTIŞ Ülke grubu bazında yüzde 69 pay ile en büyük pazar olan AB ülkelerine yüzde 20 artışla 2 milyar 125 milyon dolar ihracat oldu. Diğer Avrupa ülkeleri yüzde 11 pay ile ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 0,4 arttı. Afrika ülkelerine yönelik ihracat da yüzde 63 arttı.

BUTGEM’de yeni nesil araç teknolojileri için eğitimler devam ediyor Haber

BUTGEM’de yeni nesil araç teknolojileri için eğitimler devam ediyor

BTSO tarafından hayata geçirilen Yeni Nesil Araç Teknolojileri (Elektrikli, Hibrit, Otonom) Alanında Sektörel Mesleki Eğitim ve Öğretim Yeterlilik ve Geliştirme Merkezi Projesi BTSO Eğitim Vakfı bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor. BUTGEM’de yer alan merkez, Bursa’da yeni nesil araç teknolojileri alanında ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağına katkı sağlayacak. Mesleki eğitime önemli katkı Projede eğitim çalışmaları BUTGEM’de yoğun katılımla sürüyor. Motorlu araçlar alanında eğitim veren meslek lisesi öğretmenlerine şu ana kadar Otomotiv Elektroniği Kursu, Yakıt Pili, Batarya ve Şarj Sistemleri Kursu, Araç Haberleşme Teknolojileri Kursu, Hibrid Motorlu Taşıtlar Teknolojisi, Elektrik Motorlu Taşıtlar Teknolojisi Kursu, Taşıt Diagnostik ve Arıza Giderme Kursu, Otonom ve İleri Sürüş Destek Sistemleri Kursu, Otomotiv Elektroniğinde Bakım Arıza Arama Kursu, Elektrikli Araca Dönüşüm ve Tadilat Teknolojileri Kursu, Hibrid ve Elektrikli Araçlarda Güç Aktarma ve Hareket Kontrol Sistemleri Kursu ve Otomotiv Elektroniğinde Gömülü Sistemler başlıklarında hizmet içi eğitimler verildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonunda operasyon faydalanıcısı Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte düzenlenen eğitimler Eylül ayının sonuna kadar devam edecek. Türkiye’de ilk uygulama Merkez, 4 farklı eğitim laboratuvarı ve atölyeden oluşuyor. Proje ile otomotiv endüstrisinin lokomotifi olan Bursa’da yeni nesil araç teknolojileri alanında mesleki eğitim altyapısının güçlendirilmesi, otomotiv ana ve yan sanayiye nitelikli personel yetiştirilmesini hedefleniyor. Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen merkez, Türkiye’de bu alanda ilk uygulama olma özelliği de taşıyor.

Türkiye’nin geleceği GES’te Haber

Türkiye’nin geleceği GES’te

Güneş Enerji Santralleri de (GES) hem kolay kurulum, hem uzun süre kullanım hem de maliyet acısından en çok tercih edilen sistemlerin başında geliyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerji ile ilgili şirketlerinden Lotus Enerji A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Köklü, günümüzde GES ve diğer yenilenebilir enerji yatırımlarının ciddi oranda artmaya başladığını söyledi. Fosil yakıtın hem iyice azaldığını hem de çok pahalı hale geldiğini, gazın da savaşlar ve karışıklıklar nedeniyle bir noktadan başka bir noktaya aktarılması noktasında sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Eyüp Köklü bunun doğal sonucu olarak da pek çok büyük firmanın GES’e yöneldiğini belirtti. MİNİMUM MALİYET MAKSİMUM  FAYDA Teknolojinin gelişmeye başlamasıyla birlikte GES ürünlerinin de geliştiğini ve daha fonksiyonel hale geldiğini ifade eden Köklü, artık çok küçük alanlara dahi GES’ler kurulabildiğine işaret etti. Artık fabrikalarının çatılarının, bahçelerinin birer GES üretim merkezine dönüştürüldüğünü vurgulayan Köklü, “GES için illa devasa alanlar gerekmiyor. Atıl olarak düşünülen her alan GES üretim merkezi haline dönüştürülebilir. Büyük konut siteleri, orta ve küçük ölçekli işletmelerin çatıları da elektrik üretimi için oldukça uygun alanlar. Ayrıca GES öyle sanıldığı kadar pahalı bir yatırım değil. Yani GES’lerlerden minimum maliyet maksimum fayda sağlanabiliyor” dedi. GES YATIRIMLARI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR Bir GES yatırımının kendisini 5 yılda amorti ettiğini, iyi ve doğru kullanım halinde en az neredeyse sıfır maliyetle enerji sağlanabildiğini anlatan Eyüp Köklü, “Dünya artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi. Türkiye’de de bu yöne ciddi bir eğilim var. Rüzgar enerjisi, hidro elektrik santralleri de var ama GES çok daha az maliyetli ve kullanışlı. Ayrıca kullanım alanı oldukça geniş. Türkiye’de ciddi manada GES yatırım yapılıyor. En önemlisi de GES ve yenilenebilir enerji santralleri sayesinde Türkiye’nin milyarlarca doları kasasında kalıyor. Hükümetimiz de GES yatırımlarına ciddi manada destek veriyor” diye konuştu. YERLİLİK ORANIMIZ YÜZDE YÜZDE 58,2 Lotus Enerji olarak piyasada 5 yıldan beri hizmet verdiklerini vurgulayan Köklü, şöyle devam etti: “Türkiye’nin geleceği GES’te. Firma olarak biz de bunu gördüğümüz için ciddi anlamda yatırım yaptık. Bursa, Bilecik, Afyonkarahisar, Yozgat ve Kütahya’da yatırımlarımız var. Ayrıca santrallerimizde kullandığımız panel ve diğer malzemelerin yerlilik oranı yüzde yüzde 58,2. Bu da oldukça iyi bir rakam. Yani firma olarak ülkemiz kaynaklarının yine ülkemizde kalması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Önümüzdeki süreçte GES ve yenilenebilir enerjiye olan ilginin daha da artacağını bildiğimiz için yatırımlarımızı ona göre arttırıyoruz.” Bir GES yatırımının ekonomik ömrünün ez az 20-25 yıl olması gerektiğine işaret eden Köklü, “GES zaten kendisini kısa sürede amorti eden bir yatırım. O nedenle yatırım sürecinde ‘maliyet’ değil verim ‘maksimum’ verim ön planda olmalı. Aksi halde ‘santrali uzuca mal ettim’ derken tesisin arzu edilenin çok altında üretim yapması kaçınılmaz olur” diyerek sözlerini tamamladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.