İçgüdüden Bağımlılığa: Sosyal Medyanın Paylaşım Girdabına Kapılanlar
Yüzyıllar boyunca, insanlar toplumsal hiyerarşideki konumlarını korumak en büyük kaygılarından biri olmuştur. Modern zamanlarda, bu kaygıyı sürdürme düşüncesi, özellikle 21. yüzyılda, insanların akranları tarafından kabul edilme ihtimalini en çok sosyal medyada gördüğü bir döneme işaret ediyor.
İnsanlar, içgüdüsel olarak toplumda kabul görmeyi ve toplumsal konumlarını korumayı arzu ederler. Ancak modern yaşam, bireyleri giderek daha izole ve yalnız hale getirirken, bu toplumsal bağlantıları zorlaştırıyor. İnsanların hala toplumsal hiyerarşide yer bulma arzusu ise değişmiyor.
Sosyal medya platformları, bu içgüdüyü hedefleyerek tasarlandı. İnsanlar, sosyal medya üzerinden kendilerini sergileyebilir, başkalarının kendileri hakkındaki algısını yönlendirebilir ve toplumsal konumlarını iyileştirmek için bu platformları kullanır. "Beğeniler" ve "favoriler" gibi sosyal medya geri bildirimleri, insanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan önemli sosyal sinyaller haline geldi.
Ancak, sürekli olarak diğer insanların mükemmel hayatlarına maruz kalmak, insanların sürekli olarak toplumsal konumlarıyla ilgili kaygı taşımalarına neden olabilir. Bu da umutsuzluk ve zihinsel ızdıraba yol açabilir.
Sosyal medya kullanıcıları, içgüdüsel olarak başkaları tarafından kabul edilmek istedikleri için paylaşımlar yaparlar. Bu bağlamda, sosyal medya kullanımının arkasındaki temel neden, insani içgüdü ve toplumsal hiyerarşi kaygısıdır. Bu platformlar, bu içgüdüyü hedeflemek ve kullanıcıları sürekli olarak platformda tutmak için tasarlandı.
Özellikle ergenlik çağındaki gençler, hormonlarının etkisi altında toplumsal konumlarını güçlendirmek ve kendilerini kabul ettirmek için sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullanabilirler. Ancak bu kullanım, bağımlılığa dönüşme potansiyeli taşır.
Sosyal medya bağımlılığının tedavisi için uzmanlar, kullanıcıların zamanlarını kademeli olarak sınırlandırmalarını ve sosyal izolasyondan kaçınmalarını önermektedir. Sosyal medya kullanımını sınırlamak ve gerçek dünya ilişkilerine daha fazla odaklanmak, bu bağımlılığın üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.
Bağımlılığın çözümü için bilinçli bir şekilde sosyal medya kullanımını azaltmak, toplumsal hiyerarşi kaygısıyla başa çıkmak ve gerçek dünya ilişkilerini güçlendirmek önemlidir.
Editör : Hakan Sert