Terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili gelişen süreçlere dair Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri ve Dernek Üyeleri Bursa Hamitler Şehitliği’nde gündeme ilişkin basın açıklamasında bulundular.
Haber Giriş Tarihi: 08.01.2025 20:32
Haber Güncellenme Tarihi: 08.01.2025 20:40
Kaynak:
Haber merkezi
Şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadıkları acıları, yüreklerindeyanan ateşi anlatmanın bir tarifi olmadığını ifade eden Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Sarıkamış’ta, 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78 Bin şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık.Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Mehmet Akif’in; sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı dizelerini hatırlayalım” dedi.
Türkiye’nin son 43 yılda yaşadıklarını, verilen şehitler ile gazileri konuşalım diyerek sözlerini devam ettiren Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit Polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve AybükeYalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var! Kundakta katledilen bebeklerimizi, binlerce şehit ve askerimizi, şehit olan öğretmen, korucu, imam, savcı ve birçok vatandaşımızı hatırlayalım” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Samsun’da ifade ettiği, “şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık” ifadelerine atıfta bulunan Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; Şehit aileleri ve Gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir. Bizleri kardeşi mesafesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ‘şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık’ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok” diyerek açıklamasını tamamladı.
Asil milletimiz, kıymetli vatandaşlarımız, değerli basın mensupları, öncelikle Sarıkamış’ta, 110 yıl önce "beyaz ölüm"ün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok.
Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela. Mehmet Akif’in; "sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerini hatırlayalım.
Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.
Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, Şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk onu konuşalım mesela.
Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var!
Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde "çözüm süreci" nikonuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi… Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım.
Ya da eli kanlı bebek katilinin meclis’e davet edilir edilmez, “tek anladığımız dil bu” dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım.
Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız.
Terörle mücadelede verdiğimiz 7.100 ‘ü asker,
900’ü polis,
1.500’ü korucu,
200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi;
40’a yakın kundakta katledilen bebekleri,
5.000 sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık.
Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır.
Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir.
Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır.
Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur.
İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir,
Bizleri kardeşi mesabesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ”şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık “ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir.
Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’de 43 yıldır yaşananlar unutulmamalı
Terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili gelişen süreçlere dair Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri ve Dernek Üyeleri Bursa Hamitler Şehitliği’nde gündeme ilişkin basın açıklamasında bulundular.
Şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadıkları acıları, yüreklerindeyanan ateşi anlatmanın bir tarifi olmadığını ifade eden Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Sarıkamış’ta, 110 yıl önce beyaz ölümün destanını yazan 78 Bin şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık.Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Mehmet Akif’in; sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı dizelerini hatırlayalım” dedi.
Türkiye’nin son 43 yılda yaşadıklarını, verilen şehitler ile gazileri konuşalım diyerek sözlerini devam ettiren Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; “Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit Polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve AybükeYalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var! Kundakta katledilen bebeklerimizi, binlerce şehit ve askerimizi, şehit olan öğretmen, korucu, imam, savcı ve birçok vatandaşımızı hatırlayalım” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Samsun’da ifade ettiği, “şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık” ifadelerine atıfta bulunan Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanı Haşim Sivri; Şehit aileleri ve Gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir. Bizleri kardeşi mesafesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ‘şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık’ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir. Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok” diyerek açıklamasını tamamladı.
Asil milletimiz, kıymetli vatandaşlarımız, değerli basın mensupları, öncelikle Sarıkamış’ta, 110 yıl önce "beyaz ölüm"ün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok.
Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela. Mehmet Akif’in; "sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerini hatırlayalım.
Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.
Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödedikleri bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, Şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk onu konuşalım mesela.
Hadi, onlar askerdi serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit Öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var!
Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde "çözüm süreci" nikonuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi… Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım.
Ya da eli kanlı bebek katilinin meclis’e davet edilir edilmez, “tek anladığımız dil bu” dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım.
Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız.
Terörle mücadelede verdiğimiz 7.100 ‘ü asker,
900’ü polis,
1.500’ü korucu,
200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi;
40’a yakın kundakta katledilen bebekleri,
5.000 sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık.
Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonrada bir parçası olmayacaktır.
Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir.
Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır.
Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur.
İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir,
Bizleri kardeşi mesabesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın Samsunda, ”şehitlerimizi, gazilerimizi rahatsız edecek hiçbir işimiz olmadı. Ne yaptıysak şehit ve gazilerimizin bize gösterdiği istikametten asla ayrılmadan yaptık “ sözleri bundan sonraki süreçte bizim için senettir.
Ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok.
Kaynak: Haber merkezi
En Çok Okunan Haberler